Bizler sağlık malzemesi üreten bir grup kadın işçiyiz. Çalıştığımız işyerinde kriz bahanesiyle baskılar artmaya başladı. Her şeye bahane bularak uyarı, ihtar, tutanak tutmaya başladılar. Amaç yıldırmak ve tazminatsız işten atmak!
Bizler üç vardiya halinde çalışıyoruz. Gece vardiyalarında işe gelemeyen arkadaşlarımız fabrikayı arayıp gelemeyeceklerini ve nedenlerini vardiya sorumlularına söylüyorlar. Şimdi yeni bir kural getirdiler. Telefonla arayıp işe gelmeyeceklere ihtar vereceklerini söylediler. Siz söyleyin gecenin bir vakti raporu nereden bulalım? Ya da kendimiz gelip izin alıp geri mi dönelim? Zaten oraya gitmişsek çalışırız. Bir başka kuralsa soyunma odalarında yeme içmeyi, oturmayı yasaklıyorlar. Bizim dinlenme alanımız yok, yerde oturuyoruz. Zaten yemek paydosumuz da ancak 25 dakika. Örneğin sabah vardiyasında fabrikaya geldiğimizde ekmek arası falan yiyoruz. Bir yandan da üstümüzü değiştiriyoruz. Karnımızı doyurmaya vakit olmuyor. Çay paydosumuz yok, öğlen paydosuna kadar devam ediyoruz. Bizlere “dolaplarda niye yemek yiyorsunuz” diye sürekli uyarı yapıyorlar. Bu kuralların altına imza atmamız için baskı yaptılar. Bizler de çoğunluk olarak imza atmadık. Bu duruma sessiz kalmadık, yönetim geri adım atmak zorunda kaldı. Demek ki biz işçiler bilinçli olursak ve birlikte davranırsak kazanılmayacak hiçbir şey yok.