İşçi sınıfının genç kuşakları, daha hayatlarının baharındayken; sistem onları bin bir adaletsizliğin ve zorluğun içerisine sokuyor. Bir tarafta özel okullarda özel ders imkânlarıyla “eğitim” gören patron çocukları, diğer tarafta okumak için, çalışmak zorunda kalan işçi çocukları... Burjuvazi ve medyası, daha gencecik yaşlarında bu tarz zorluklarla büyüyen genç işçilere karşı karanlık bir ideolojik saldırıyı yürütmekten geri durmuyor. Bu ideolojik saldırılar gençlere yaşadıkları haksızlıklara ses çıkarmamayı öğütlerken, genç işçilere bireysel kurtuluş düşüncesini pompalıyor.
Fakat gerçeklerin üzeri sonsuza kadar örtülemiyor. Bireysel kurtuluş düşüncesine itilen gençleri sistem yalnızlaştırıyor ve yaldızlı vaatlerin aksine sömürüyor. Gençliğinse bu sömürü düzeninden kurtulmak için tek bir kurtuluş yolu var. O yol da işçi sınıfının mücadelesine katılmaktır. Sosyalist fikirlerle donanmayan gençleri burjuvazi istediği kalıplara sokar ve sömürür. Ama sınıf bilinciyle donanmış genç işçi onların bu kirli oyunlarına asla kanmayacaktır. Bunun için mümkün olduğunca sosyalist fikirlerle donanmak ve hem kendimiz hem de ezilen bütün sınıf kardeşlerimiz için savaşmaktır.