Sefaköy civarında, matbaa fabrikasında çalışan bir işçiyim. Yaklaşık 5 senedir UİD-DER ailesi ile tanışmaktayım. Bu seneler boyunca UİD-DER’den aldığım bilgi ve deneyimleri, işyerinde arkadaşlarımla paylaştım. Birçok arkadaşıma, patronun bizim sırtımızdan kazandığı kârın ne kadar büyük olduğunu ve her geçen gün işlerin ağırlaştığını, işçilerin ise hep düşük ücrete ve sağlıksız çalışma şartlarına maruz kaldığını anlattım. İşyerinde birleşmekten başka bir çıkış yolumuzun olmadığını paylaştım. Beş sene sonunda artık onlar da bana hak veriyorlar.
İşçi arkadaşlarıma 2012 1 Mayıs’ına katılmamız gerektiğini ve bunun önemini anlattım. İşyerinden ilk kez 6 arkadaşımı 1 Mayıs’ta UİD-DER saflarına kattım ve o gün onların heyecanına tanıklık ettim.
İşyerinden 1 Mayıs’a katılan arkadaşlarımı, beraberce 1 Mayıs videosunu izlemek için Sefaköy temsilciliğimize davet ettim. Beraberce görüntüleri izledik, çay içip sohbet ettik. Sohbet esnasında onların düşüncelerini sordum. Bize o günün işçi ve emekçi bayramı olduğunu ve o kalabalığı görünce kafalarındaki korkuları yendiklerini anlattılar. Sonra, “Biz bu sene 1 Mayıs’a 6 kişi katıldık; seneye bu 6 kişiye 20 kişiyi daha nasıl katarız?” diye tartıştık, planlar yapmaya başladık. İşçiler olarak önce birleşmekten başka çaremizin olmadığı fikrinde birleştik. Daha da bilinçlenip haklarımız için mücadele etmemiz gerektiğine bir kez daha ikna olduk. UİD-DER’den öğreneceğimiz çok şey olduğunu görüyoruz ve UİD-DER’de örgütlenip daha güçlü olacağız.