Patronlar için ucuz işgücü cenneti olan Çin’de, işçiler ağır çalışma ve kötü yaşam koşullarına karşı seslerini yükseltiyor. Alibaba, Huawei, Tencent gibi dev firmalarda çalışan işçiler, Mart ayından itibaren çeşitli eylemlerle uzun çalışma saatlerine karşı protestolarını dile getiriyorlar. Haftanın 6 günü, sabah 9 akşam 9 olmak üzere 12 saat çalışan işçiler kendilerine ayıracak zaman bulamadıklarını, fazla mesailere zorlandıklarını ve buna rağmen geçinemediklerini ifade ediyorlar. İşçiler uzun çalışma saatlerinin görme problemleri, omurga ve boyun rahatsızlıkları gibi meslek hastalıklarının yanı sıra psikolojik sorunlar da yarattığını belirtiyorlar.
9’dan 9’a, haftada 6 gün çalışma sistemini ifade etmek üzere 996 adı ile internet üzerinden başlatılan protestolar, Microsoft’a bağlı GitHub yazılım mühendislerinin ve çok sayıda işçinin uluslararası desteğiyle büyüyor. Microsoft işçileri yayınladıkları Çince ve İngilizce metinlerle tüm dünyadan işçileri desteğe çağırıyorlar. Şu ana kadar 240 binden fazla insanın destek verdiği kampanya, söz konusu dev firmalar üzerinde uluslararası basınç oluşturmayı hedefliyor. Uluslararası dayanışma çağrısında, Çin’deki teknoloji işçileriyle dayanışmanın önemi ve aşırı çalışmanın ulusal sınırları aşan bir sorun olduğu belirtiliyor. Benzer sorunların Microsoft’ta ve sektörde yaygınlaştığı ifade ediliyor. Tüm dünyada işçilerin çalışma koşullarının düzeltilmesi ve güvence altına alınması için, mücadelenin ulusal sınırları aşması gerektiği hatırlatılıyor. İşçilerin yan yana gelmek zorunda olduğu vurgulanıyor.
Çin iş yasalarına göre, çalışma saatleri günde 8 saat veya haftada 40 saat iken fazla mesailer ayda 36 saat ile sınırlı. Ancak bu haklar kağıt üzerinde kalıyor. Çin işçi sınıfı, gece gündüz iliklerine kadar sömürülüyor. Fazla mesailere zorlanan işçiler, dev şirketlerin yasaları çiğnediğini ve bunu açıkça savunmalarının kabul edilemez olduğunu belirtiyorlar. Teknoloji patronları protestoya katılan işçileri kara listelere alırken Çin’in en zengin insanı olan Alibaba patronu ise, 996 düzeninin “büyük bir nimet” olduğunu söylüyor. İşçilere bu çalışma düzenini yük olarak görmek yerine onur duymalarını telkin ediyor! 8 saat rahatça çalışacak işçilere ihtiyaçlarının olmadığını ifade eden patronlar, çalışma saatlerine tepki gösteren işçileri aylaklıkla suçlayarak “ahlâka” davet ediyorlar!
Patronların pervasızlığına, kara liste tehditlerine rağmen işçiler baskıya karşı direniyorlar. Çalışma koşullarının artık dayanılmaz olduğunu ve bunun bir an önce değişmesi gerektiğini vurguluyorlar. Kendilerine ve ailelerine zaman ayırmak için daha kısa çalışma saatleri ve daha iyi ücret talep ediyorlar.