Her işçi gibi bizim de fabrikamızda yaşadığımız sorunlar var. Yaşadığımız bir sorunu sizlerle paylaşmak istedim. Fabrikada döküm bölümü var ve burada döküm yapıldıktan sonra yoğun bir duman oluşuyor. Bu durum pek çoğumuzun sağlığını tehdit ediyor. Bir taraftan da yoğun bir iş temposu var. İşçiler olarak bizler de futbola düşkün olduğumuz için size bu durumu bir futbol maçı gibi anlatacağım.
Evet, sayın seyirciler sezonun en büyük derbilerinden biri başlamak üzere. Maça büyük ilgi var, taraftarlar stadı doldurmuş durumda. Büyük karşılaşma hakemin düdüğüyle başlıyor.
Maça ev sahibi Fabrikatörspor başlıyor. İşçispor ve Fabrikatörspor arasındaki bu mücadele asırlara dayanıyor. Maça İşçispor tempolu başlıyor. Rakip kaleyi abluka altına almış durumda ilk dakikalarda. Fabrikatörspor defansı, ilk dakikalarda İşçispor forvetlerine karşı çok zorlanıyor. İşçispor sol kanattan Atilla ile atağa çıkıyor. Atilla çalımlarla ilerliyor. Fakat o da ne? Fabrikatörsporda Berke Can (kalite şefi) araya giriyor ve topu taca yolluyor. “Biraz dikkatli çalışman gerek, parçaları bozuyorsun” diyor Atilla’ya. Bu arada türbinlerde meşaleler (döküm potaları) yandı ve sahayı yoğun bir duman kaplıyor. Göz gözü görmüyor kelimenin tam anlamıyla.
Oyun biraz duraksıyor. İşçispor kalecisi Fehmi dayı hakeme bir şeyler söylüyor. “Etraf çok dumanlı nefes alamaz durumdayız” diyor. Hakem “devam” diyor. Tempo bu dakikalarda bir hayli düşmüş durumda. Fabrikatörsporda bu dakikalarda oyuncular sertleşti. İşçispor oyuncularına sert müdahaleler var. İşçisporda orta saha oyuncusu Halim yerde, Fabrikatörspordan Kartal (ustabaşı) yanına geliyor. Ona “oyunu yavaşlatmamasını” söylüyor. “Tezgâhında biraz daha hızlı olmasını” söyledikten sonra yanından uzaklaşıyor. İlk yarının sonlarına yaklaşırken meşale dumanları iyice sahayı teslim almış durumda. İşçispor teknik direktörü Sedat maçın gözlemcisinin yanına gidiyor. Gözlemciye (işyeri sendika temsilcisi) yoğun dumanla ilgili bir şeyler söylüyor. Gözlemci “bunda bir şey yok, her şey futbola elverişli devam” diyor. Bu arada Fabrikatörspor organize bir atak geliştiriyor. Ve sayın seyirciler “gol” geliyor. Kaleci Fehmi dayının yapacağı hiçbir şey yok, top İşçispor ağlarında. Ve ilk yarıyı bitiren düdük geliyor. Futbolcular soyunma odalarına (yemekhane) doğru ilerliyorlar. Taktikler alındı ve oyuncular ikinci yarıya başlamak üzere sahaya çıkıyorlar. İkinci yarı başlarken duman biraz da olsa çekilmiş durumda.
İkinci yarıda tempo bayağı düşmüş durumda, İşçispor ataklar geliştirse de bu ataklar çok cılız kalıyor. Fabrikatörspor savunması gelen topları gelişi güzel bir şekilde rakip sahaya gönderiyor. Tekrar yanan meşaleler sahayı yeniden dumana boğuyor. O da ne? Halim yine yerde! Hakem bu sefer faulü veriyor. Kaleyi tam cepheden gören bir yer. Bu sefer Halim hakeme dumanla ilgili bir şeyler söylüyor. Topun gerisinde Halim var ve karşısında dört kişilik bir baraj. Halim geliyor vuruyor ve top az farkla auta çıkıyor. Bu ataktan da sonuç gelmiyor ve müsabaka 1-0 Fabrikatörspor üstünlüğüyle tamamlanıyor.
Maç sonu mikrofonlarımızı İşçispor teknik direktörü Sedat’a uzatıyoruz. “Mağlup olduk ama bugün sahada eksikliklerimizi gördük. Hakem ve Fabrikatörspor oyuncuları hiç etik olmayan bir futbol ortaya koydular. Tabi ki bizim eksikliklerimiz de vardı. İlk olarak örgütlü bir oyun sahaya yansıtamadık. Bunun neticesinde kalemizde gölü gördük. Örgütlülüğümüzü ve birliğimizi sağladığımız vakit hiçbir kuvvet işçi spor karşısında duramaz ve dayanamaz. Bunu geçmişte birçok kez başardık. 70’li yıllarda bu takım bunları başarmıştır. Yapılan mücadelelerde Fabrikatörspora diz çöktürmüştür ve bunu buradan tekrar söylüyorum; örgütlülüğümüzü ve birliğimizi tekrar sağlayacağız. Eski gücümüze kavuşacağız. O günler yakındır” diyor.