Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK, 50. kuruluş yıldönümünü 13 Şubat Pazartesi günü Şişli Kültür Merkezinde gerçekleştirilen bir programla kutladı. Türkiye işçi sınıfının adeta şahlandığı bir dönemde, 13 Şubat 1967’de ortaya çıkan DİSK, Türkiye işçi sınıfı tarihinde önemli bir yer edindi.
Sanatçıların, akademisyenlerin, sendika, siyasi parti ve emekten yana kurumların temsilcilerinin ve birçok eski kuşaktan mücadeleci işçinin katıldığı program, Bandista müzik grubunun sahne aldığı bir kokteylle başladı. Salona geçilmesinin ardından canlı röportajla katılımcıların duygu ve düşünceleri alındı. KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve TTB Genel Başkanı Raşit Tükel’in de söz aldığı konuşmalarda DİSK’in sadece emek mücadelesinde değil barış ve demokrasi mücadelesinde de çok önemli bir yeri olduğu vurgulandı. Türkiye’nin içinden geçtiği bu kritik dönemde referandumdan “Hayır” sonucunun çıkması için çok daha önemli bir mücadele verilmesi gerektiği belirtildi. DİSK Korosu 50. Yıl Marşını seslendirdi ve ardından DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu bir konuşma yaptı.
Konukları selamlayan Çerkezoğlu Saraçhane, Kavel, Paşabahçe direnişlerinin yaşandığı bir dönemde DİSK’in sermaye sınıfının saldırılarına karşı bir cevap olarak ortaya çıktığını belirtti. Konuşmasının ardından konukları başta DİSK kurucu Genel Başkanı Kemal Türkler olmak üzere emek, barış ve demokrasi mücadelesinde, iş cinayetlerinde, Ankara, Suruç, Beşiktaş katliamlarında yaşamını yitirenler için saygı duruşuna davet etti. Saygı duruşunun ardından DİSK Genel Başkanı Kani Beko bir konuşma gerçekleştirdi. DİSK’in temel ilkelerinden bahseden Beko, bu ilkeler sayesinde bunca baskıya ve zorluğa rağmen DİSK’in 50 yıldır ayakta olduğunu belirtti. Bugün de önemli bir süreçten geçildiğini, demokrasi, haklar ve özgürlükler adına kazanılmış her şeyi ortadan kaldıracak bir Anayasa dayatmasının olduğunu vurguladı. “Demokrasiyi ortadan kaldıran, halkın en temel sorunlarına, can güvenliği sorununa, iş ve aş sorununa yanıt üretmeyen, hatta işimizi, aşımızı, canımızı tehlikeye sokabilecek bir değişikliğe işçilerin yanıtı “hayır” olacaktır” diyerek DİSK’in “hayır” çağrısını yineledi. OHAL düzeniyle milletvekillerinin, gazetecilerin tutuklandığı, akademisyenlerin ihraç edildiği, televizyon kanallarının, gazetelerin kapatıldığı bu dönemde; her şeye rağmen eşitlik, adalet ve demokrasi için mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi. 15-16 Haziran Direnişini, DGM ve MESS’e karşı verilen mücadeleleri, grev çadırlarına saldıranlara karşı gerçekleştirilen faşizme ihtar eylemleriyle DİSK’in mücadele tarihini hatırlatan Beko, yeniden birlikte mücadele edilmesi gerektiğini belirterek; “hayır demek için, demokrasiyi kurmak için birleşelim!” sözleriyle konuşmasını bitirdi. Beko’nun konuşması sırasında sık sık “Direne Direne Kazanacağız”, “Baskılar Bizi Yıldıramaz!” sloganları atıldı.
Kani Beko’nun ardından DİSK’in de içinde yer aldığı Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu ITUC’un Genel Başkan Vekili Jaap Wienen Türkiye’deki baskılara karşı mücadelesinde DİSK’in yanında olduklarını belirten bir konuşma yaptı. Konuşmaların ardından DİSK tarihinin anlatıldığı birçok önemli grev ve direnişten görüntülerin yer aldığı bir sinevizyon izlendi. DİSK Korosu, Genco Erkal ve Timur Selçuk’un seslendirdiği şarkı ve şiirler coşkulu anlar yaşattı. Etkinlikte Zülfü Livaneli, Genco Erkal, Timur Selçuk, Şükran Soner, Mesut Gülmez, Korkut Boratav ve son KHK ile ihraç edilen Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu’na Emek Onur Ödülü verildi. Ödülünü alırken bir konuşma yapan Kaboğlu, “hukuk ve ahlâk hukuksuzluk ve ahlâksızlığa dönüştü. Bir Anayasacı olarak bu referandum için ‘hayır’ çağrısı yapmak boynumun borcu” dedi, önümüzdeki 60 günün çok önemli olduğunu belirtti.
Ödüllerin ardından Kardeş Türküler ve Zülfü Livaneli sahne aldı. Tüm salon hep bir ağızdan “Ey Özgürlük” şarkısını söyledi. Etkinlik DİSK korosunun seslendirdiği Enternasyonal Marşı ile son buldu.