DİSK, 13 Şubatta, 51. kuruluş yılını kutladı. Kutlama, DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişte olan Kod-A direniş çadırında yapıldı. Kod-A işçileri 135 gündür İstanbul/Güneşli’de bulunan Türk Telekom binası önünde direnişteler. Kutlamaya DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Kemal Türkler’in kızı Nilgün Türkler Soydan, sendikaların üye ve yöneticileri katıldı. Türk-İş’e bağlı TÜMTİS’e üye oldukları için işten atılan ve Kod-A işçileriyle aynı sokakta direnişlerini sürdüren DHL Express işçileri ve UİD-DER’li işçiler de eyleme destek verdi. “OHAL Değil Demokrasi”, “Toplu İş Sözleşmesi Hakkımız Engellenemez”, “51. Yılında DİSK’in Mücadele Yolundayız” pankartlarının açıldığı program boyunca; “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız”, “Sendika Hakkımız Engellenemez”, “Kod-A İşçisi Yalnız Değildir”, “DHL İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması!” sloganları atıldı.
Kutlamada ilk sözü DİSK’e bağlı Sosyal İş Sendikası Genel Başkanı Metin Ebetürk aldı. Ebetürk, “134 gündür kar kış demeden, işimiz, ekmeğimiz için ortaya koyduğumuz direnişin DİSK’in mücadele geleneğine uygun olduğunu belirtmek istiyorum” diyerek Kod-A işçilerinin direniş süreçlerini aktardı. Kod-A’da başlayan direnişin farklı yerlerde ve boyutlarda devam edeceğini ifade etti. Ebetürk’ün ardından söz alan Türk-İş’e bağlı TÜMTİS Genel Örgütlenme Sekreteri Muharrem Yıldırım, DHL Express ve Kod-A işçilerinin direnişlerinin benzerliklerine dikkat çekti. Buradaki direnişlerin OHAL koşullarında yapıldığını ve bu nedenle önemli olduğunu ifade eden Yıldırım, mücadeleye her koşulda devam edeceklerini vurguladı.
Daha sonra DİSK Genel Başkanı Kani Beko, kitleyi işçi sınıfı mücadelesinde hayatını kaybedenler için saygı duruşuna davet etti. Saygı duruşunun ardından bir konuşma yapan Beko, Başbakanın İstanbul’da yapılan ILO toplantısındaki sözlerini hatırlatarak şöyle konuştu: “Türkiye’de her işçi sendikaya üye olabilir. Korkmayın sendikaya üye olun’ dediler. İşçiler korkmadılar sendikalarına üye oldular ama işverenler çok acımasız bir şekilde işyerlerinde sosyal cinayet işlediler.” Beko, DİSK’in grev ve direnişlerle başlayan kuruluş ve mücadele tarihine değinerek, bugüne kadar demokrasi, barış, kardeşlik, sendikal haklar için mücadele ettiklerini ifade etti. Beko, OHAL ve KHK’larla birlikte hükümetin ilk yaptığı şeyin grevleri ve yürüyüşleri yasaklamak olduğunu, işçilerin sendikal ve demokratik haklarının ortadan kaldırılmak istendiğini, KHK’larla işten atılan 150 bine yakın kamu işçisinin kıdem, ihbar ve işsizlik maaşı haklarından yoksun bırakıldığını söyledi.
12 Eylül dönemini hatırlatan Beko, “12 Eylül faşist cuntayı övmek için söylemiyorum, ama o tarihlerde gidilebilecek mahkemeler vardı. Bugün ise kamu çalışanlarının, işçilerin, öğretim üyelerinin gidebilecekleri bir mahkemeleri bile yok” dedi. Türkiye’nin bir felaketin eşiğinde olduğuna dikkat çeken Beko, Türkiye’de 7 milyona yakın işsiz olduğunu, iş güvenliği önlemleri alınmadığı için işçi ölümlerinin arttığını, 2 milyona yakın çocuk işçinin tehlikeli işkollarında çalıştırıldığını ifade etti ve işçilere şöyle seslendi: “Karanlık bir Türkiye yaratmak isteyenlere karşı işçi kardeşlerime çağrıda bulunmak istiyorum. Sakın karanlığa küfretmeyin, ama aydınlık bir Türkiye için bir mum yakın. Yaşasın DİSK, Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!” Beko’nun konuşmasının ardından DİSK Korosunun söylediği marşlarla program sona erdi.