Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), asgari ücretle ilgili görüşlerini ve taleplerini DİSK Genel Merkezi’nde gerçekleştirdiği basın toplantısı ile duyurdu. DİSK genel merkez yöneticileri ile bağlı sendikaların yöneticilerinin katıldığı basın toplantısında, DİSK-AR’ın hazırladığı asgari ücret raporu sunuldu.
DİSK adına söz alan Genel Başkan Kani Beko, Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun işçilerden fedakârlık beklediğini belirttiği konuşmasını, sermaye çevrelerinin de uygulanan istihdam teşviklerinin devam etmesi ve asgari ücretin düşük tutulması yönündeki taleplerini hatırlattı.
Asgari ücretin geçim ücreti olmaktan uzak olduğunu vurgulayan Beko, DİSK-AR’ın asgari ücret raporunda yer verilen tespitleri aktardı:
- AKP döneminde asgari ücret milli gelir artışının yüzde 30 gerisinde kaldı.
- Asgari ücret 2017 yılında enflasyona yenildi. Asgari ücrete geçen yıl yapılan yüzde 7,9’luk zam oranı, yüzde 12,98 olarak açıklanan enflasyon oranının altında kaldı. Asgari ücret enflasyon karşısında yaklaşık yüzde 4,5 oranında kayıp yaşadı.
- Asgari ücret dolar karşısında eridi. 2008 yılının başında 414 ABD dolarına karşılık gelen asgari ücret, 2017 Aralık ayı itibarıyla 358 dolara geriledi. Asgari ücretin işveren maliyeti de dolar cinsinden azaldı. 2008 yılı başında 636 dolar olan asgari ücretin işveren maliyeti 532 dolara düştü. Asgari ücretin dolar karşısında yaşadığı kayıp, işgücü maliyetini dolar cinsinden düşürdü. Bundan dolayı asgari ücret artışının rekabet açısından olumsuz sonuçlar doğuracağı iddiaları geçerli değildir.
- Asgari ücretin işveren maliyeti yüzde 70’ten yüzde 50’ye indi. Devlet tarafından işverenlere aktarılan teşviklerle işverenler asgari ücret maliyet artışından önemli ölçüde korunmuştur.
- İddiaların aksine Türkiye düşük asgari ücretli ülkeler arasındadır. OECD 2016 verilerine göre asgari ücretin satın alma gücü açısından Türkiye OECD ülkeleri içinde 17. sırada yer almaktadır. AB ülkeleri satın alma gücü paritesine göre Türkiye’nin 2 ile 2,5 kat daha yüksek asgari ücrete sahiptir.
Kani Beko, raporun işaret ettiği gerçekler ışığında 2018 yılı için asgari ücretle ilgili taleplerini şöyle sıraladı:
- Asgari ücret tespitinde uluslararası ilkelere, yönetmeliğe ve TÜİK hesabına uyulmalıdır.
- Tüm çalışanlar için, işçi-memur ayrımı yapılmadan tek asgari ücret saptanmalıdır.
- Asgari ücret net hesaplanmalıdır.
- Asgari ücret net 2300 lira olmalıdır!
TÜİK tarafından 2016 Aralık ayında Asgari Ücret Tespit Komisyonuna sunulan ve Kasım 2016’daki değerleri içeren miktar 1669 liradır. Bu durumda 2017 yılı enflasyonu ve milli gelir artışı da bu miktara eklenerek 2017 yılı için asgari ücret belirlenmesi gerekiyordu. TÜİK verileri esas alınsaydı 2017 yılı asgari ücretinin 1950 lira olması gerekiyordu. Bu rakam konfederasyonumuz tarafından 2017 için talep edilen 2000 lira düzeyine çok yakındı.
Görüşmeler kamuoyuna açık sunulmalı, anlaşmazlık durumunda işçilerin mücadele yolu olarak kullanabilecekleri yasal zeminler oluşturulmalıdır. Sosyal devletin ve eşitlik ilkesinin gereği tüm çalışanlar için tek asgari ücretin tespit edilmesidir. Oysa ülkemizde asgari memur maaşı ile asgari ücret arasında farklılıklar yaşanmaktadır. En düşük devlet memuru maaşı Temmuz 2016 itibariyle 2 bin 517 lira, Temmuz 2017 itibariyle 2 bin 790 lira olarak gerçekleşmiştir.
2017 itibariyle AGİ hariç asgari ücret 1404 lira değil, 1270 liradır. İşveren tarafından işçiye ödenen net asgari ücret miktarı budur. Diğeri bütçeden sağlanan kamusal destektir. AGİ asgari ücretin işverene maliyetini düşürmektedir.
Asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılmalıdır. Mevcut uygulamada asgari ücret AGİ yoluyla kademeli olarak vergiden muaf tutulmaktadır. Evli ve 5 çocuklu çalışan tümüyle vergiden muaf olabilmektedir. Ücretin asgari ücret kadar bölümü tümüyle vergiden muaf tutulmalıdır.
2017 yılında enflasyonun yüzde 12-13 olacağı ve büyüme hedefinin yüzde 5, 2018 büyüme hedefinin yüzde 5,5 olduğu dikkate alınarak enflasyon ve büyüme oranında bir artışla asgari ücretin net 2300 lira olması gerekir.
Ayrıca 2000’li yıllar boyunca reel asgari ücretin reel milli gelir artışının yüzde 30 altında kaldığı kabul edilecek olursa 2300 lira asgari ücret talebinin dayanağı ve gerçekçi talep olduğu daha net olarak anlaşılacaktır.
Kani Beko, açıklamanın sonunda asgari ücretin sadece asgari ücretlileri değil tüm çalışanları ilgilendirdiğini, tüm ücretleri belirlediğine dikkat çekerek, tüm işçileri 2300 lira net asgari ücret talebine sahip çıkmaya çağırdı.