Hepimiz dünyaca ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo’yu tanıyoruz. Dünyanın en pahalı futbolcularından biri olan Ronaldo, geçtiğimiz ay milyonlarca Euro karşılığında transfer oldu. İtalyan futbol takımı Juventus, Ronaldo’yu yaklaşık 112 milyon Euro (yaklaşık 660 milyon TL) karşılığında transfer etti. 4 yıl sürecek bir anlaşma yapılan Ronaldo’ya yaklaşık 400 milyon Euro (yaklaşık 2 milyar 400 milyon TL) harcama yapılacak. İtalyan takıma başkanlık eden Andrea Agnelli ve ailesi, aynı zamanda İtalya’daki otomotiv devi Fiat Chrysler’in en büyük hissesine sahip. Ronaldo’ya yapılacak harcamaların bir kısmı da doğrudan Fiat tarafından karşılanacak.
İtalya’nın Melfi bölgesindeki Fiat Chrysler fabrikalarında yaklaşık sekiz bin işçi çalışıyor. İşçilerin birçoğu uzun yıllardır bu fabrikalarda çalışıyorlar ve maaşlarına on yıldır zam yapılmıyor. Yıllardır zam talep eden işçiler bizim de sıkça duyduğumuz “şirketin ekonomik durumu çok kötü” yalanıyla karşılaşıyorlar. Fiat patronları, şirketin geleceği için işçilerden fedakârlık beklediklerini ifade ediyorlar. Yıllardır zam alamayan Fiat işçileri, Ronaldo’nun transfer haberini ve harcanacak milyonlarca Euro’yu duyunca bu duruma isyan ettiler ve iki günlük bir grev gerçekleştirdiler. İşçiler, Fiat’ın bir futbolcu için milyonlarca Euro’yu gözden çıkarması ama işçilere gelince “para yok” yalanının arkasına sığınmasına tepki gösterdi. İşçiler ve sendikaları, “Fiat şirketi servetini işçilerine borçludur ama yöneticileri zenginlik içindeyken işçilerin karşılığında aldığı sefalettir” diyerek bu adaletsizliğe karşı çıktılar. Bu transfer haberleri sonrasında Juventus’un borsadaki hissesinin %16 değer kazanmasıyla patronlar zenginliğine zenginlik katmış oldu. İşçiler artık fedakârlık göstermeyeceklerini ve bu duruma daha fazla sessiz kalmayacaklarını dile getiriyorlar.
Dünyanın neresinde olursa olsun patronlar aynı şekilde bizleri sömürmeye devam ediyor ve hep aynı yalanlarla karşımıza çıkıyorlar. Türkiye’de de bu böyle değil mi? Ne zaman bir şey talep etsek, aynı gemide olduğumuzu, herkesin fedakârlık yapması gerektiğini söylemiyorlar mı? Bizleri üç kuruşa çalışmaya ikna etmeye çalışmıyorlar mı? Patronlar, biz işçileri tatlı masallarla uyutup elimizdeki hakları tek tek tırpanlıyorlar. Bizleri bu şekilde sömürerek sermayelerine sermaye katıyorlar. Geçmiş deneyimlerden bildiğimiz gibi, ekonomi dar boğaza girdiği zaman fatura hemen işçilerin önüne konuyor. Ekonomideki kötü gidişattan dolayı önümüzdeki günlerde benzeri bir durumla karşılaşacağız. İşsizlik giderek yakıcı bir sorunumuz haline gelecek. İşsiz kalmayanlarımız ise patronlar tarafından sıfır zamma mahkûm edilecek. Patronlardan fedakârlık martavalını daha sık duymaya başlayacağız. Krizi sanki biz çıkarmışız gibi faturasını bize ödetmek istiyorlar, isteyecekler. İşçi ve emekçiler olarak uyanık olmalı bu fedakârlık söylemlerine kanmamalıyız. Fiat işçileri örnek bir davranış sergileyerek örgütlü olduklarını gösterdiler. Patronlar örgütlü işçinin gücünden korkarlar. Çünkü onlar da çok iyi biliyorlar ki işçi sınıfı olarak örgütlü gücümüzün farkına vardığımızda kimse karşımızda duramaz.