Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel-İş Sendikası üyesi belediye işçileri, bugün İstanbul’da iş bıraktı. Yarım günlük iş bırakma eylemi yapan işçiler, Kadıköy İskele’de toplandı. İşçiler, ekonomik kriz nedeniyle yaşadıkları sorunlara dikkat çekip taleplerini sıraladı. “Krizin Faturasını Emekçiler Ödemeyecek!” diye haykıran belediye işçileri, tüm işçileri talepleri etrafında birleşmeye çağırdı.
Genel-İş İstanbul Şubelerinin ortaklaşa düzenlediği eyleme DİSK genel merkez yöneticilerinin yanı sıra, demokratik kitle örgütleri de destek verdi. Basın açıklamasını Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan yaptı. Hayat pahalılığı karşısında ücretlerin eridiğine değinen Çalışkan, yaşamın işçi sınıfı açısından giderek zorlaştığını vurguladı. Krizin faturasını ödemek istemediklerinin altını çizen Çalışkan; “bu krizin bedelini, krizi yaratan patronlar ödesin!” diyerek mücadeleye devam edeceklerini kaydetti. Belediye işçileri Çalışkan’ın bu sözlerinin ardından “Krizin Bedeli Patronlara!” diye haykırdı. Çalışkan giderek artan hayat pahalılığı karşısında tüm ücretlerin enflasyon oranında güncellenmesi, vergi adaleti sağlanması gerektiğini vurguladı.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise, ekonomik krizin işçiler üzerindeki yıkıcı etkisini ortaya koymak için bir dizi eylemler yapmaya başladıklarına dikkat çekti. Türkiye’nin adım adım ekonomik çöküşe sürüklendiğini belirten Çerkezoğlu; “Bu krizi biz yaratmadık. Bizler yıllardır bu ülkede işyerlerimizde, kimi zaman ölümü göze alarak alnımızın teriyle çalışıyoruz. Bu krizi yaratanlar ve bu krizin faturasını ödemesi gerekenler bu ülkeyi yönetenler ve bu politikalardan beslenen sermaye çevreleridir” dedi.
Çerkezoğlu; ücretlerdeki kesintiler, kıdem tazminatına el uzatılması, toplu işten çıkarmalar, zorunlu BES uygulaması, İşsizlik Fonu’nun yağmalanması gibi saldırılarla krizin faturasının emekçilere kesilmeye çalışıldığını ifade etti. Çerkezoğlu, Türkiye’nin borçlu bir ülke olduğunu ama bu borçların patronlara ait olduğunun çizdi. Çerkezoğlu şöyle konuştu: “İşçi sınıfı borçlu değil, tersine alacaklıdır! Yıllardır alnımızın teriyle ürettiğimiz değerden payımızı alamadığımız için alacaklıyız. Yıllardır ürettiğimiz milli gelirden payımızı alamadığımız için alacaklıyız. Yıllardır işçinin emeğiyle büyüyen bu ülkede büyümeden payını alamadığı için işçi sınıfı borçlu değil, alacaklıdır!”
Krizin faturasını ödememek için Türkiye’nin dört bir yanında emek ve meslek örgütleriyle, demokrasi güçleriyle bir mücadele başlattıklarını belirten Çerkezoğlu, krizin karşısında emeği savunmak için öne çıkardıkları dört acil talebi sıraladı:
- Yüksek enflasyon karşısında değer kaybeden tüm ücretler derhal arttırılsın!
- Krizi fırsata çevirenlere karşı toplu işten çıkarmalar yasaklanmalıdır. İşsizlik Sigortasında biriken paralar amacı dışında kullanılmamalıdır!
- Tüm vergi yükünün işçiye, emekçiye yıkıldığı bu ülkede vergi adaleti sağlanmalıdır. Çok kazanandan çok vergi alınmalıdır!
- Elektrik, su ve doğal gaz başta olmak üzere temel tüketim maddelerine zam yapılmasın!