Biz işçi-emekçiler her gün bir önceki günün tekrarını yaşayarak ömür tüketiyoruz. Sabahları yorgun yüzlerle kalkıp dinlenemeden makine başında soluğu alıyoruz. Yanımızdaki işçi arkadaşımıza “günaydın” demeye, halini hatırını sormaya üşeniyoruz ve en insani tepkilerimizi git gide yitirip adeta robotlaşıyoruz.
Çalıştığım fabrikada kadın işçi arkadaşlarımdan birine Her sabah “günaydın” dediğimde bana cevap vermediğini fark ettim. En sonunda dayanamayıp yanına gittim ve biraz şakayla karışık “vallahi dayanamıyorum. Söyleyeceğim kusura bakma. Sana her gün ‘günaydın’ diyorum bana dönüp bir kere cevap vermedin, üstelik de çok üzgün görünüyorsun. Bir şey mi oldu?” Şaşkınlık içinde suratıma baktı. “Kusura bakma. Bilerek yaptığım bir şey değil. Kafam çok dalgın o yüzden aslında” dedi. Biraz dertleşince onun bu kadar dalgın olmasının sebeplerini de öğrenmiş oldum. Onun da birçok işçi kardeşimiz gibi mutsuzluğunun sebebi geçim sıkıntısı ve çocuklarıyla zaman geçirememesiydi. Yaşamış olduğumuz bu mevzudan sonra arkadaşım, beni her gördüğünde önce kendisi “günaydın” demeye başladı ve her gördüğünde de selam vermeyi ihmal etmedi. Sabahları beni gördüğünde günaydın demekle kalmadı “çay içer misin?” diye sormaya bile başladı. Sonrasında sıklıkla birlikte vakit geçirmeye başladık.
Biz işçi emekçilerin yaşamı çile ve kahırla dolu. Geçim sıkıntısı bize soluk almak için alan bırakmıyor. Sosyal yaşantımız yok. Ailemizle ve çocuklarımızla vakit geçirmeye zaman bulamıyoruz. Sürekli bu sorunları düşünmekten çevremize duyarsızlaşmaya başlıyoruz. Sevdiklerimizle daha iyi şartlarda yaşamak için çalışıp para kazanıyoruz ama ne kadar çalışsak da yetmiyor. Ömrümüz maalesef sadece patronlar için üreterek ve onların kârına kâr katarak geçiyor.
Altun ışıltılı kumları kıyıların
Emeğin çiçekleri
Hep onlar için
Hep onlar için takvimlerin mutlu günleri
İçimizin karanlığı
Soframızın öksüzlüğü
Hiç gülmemesi yüzlerimizin
Hep onlar için
Ama bu düzen böyle gelmiş böyle de gitmez. Ben ve benim gibi mücadeleye inanan insanlar tuttu mu yanındakini kolundan, kattı mı mücadeleye her şey değişir. Birlikte omuzlarsak güçlükleri, bilinçlenip örgütlenirsek aşamayacağımız engel, zorluk yok. İşçi arkadaşlarımızı bu umutsuz düzenden çıkarıp aydınlık gelecek günlerin yolunu açmak için mücadeleyi büyütmeliyiz.
Biz yeni bir dünya kuracağız
Yeni, yep yeni bir dünya
Hele bir kalk ayağa
Hele bir tut yanındakinin elinden
Hele bir atıl kavgaya boylu boyunca
Bak göreceksin
Nasılda oynuyor yer yerinden
Bak göreceksin
Nasılda kuruluyor dünya yeniden
Yepyeniden.