Yaşadığımız dünya her geçen gün katlanılmaz hale geliyor. Ekonomik kriz ve savaş her gün daha fazla işçi ve emekçinin hayatını karartıyor. Ama her şeye rağmen dünyanın birçok noktasında işçiler meydanlara çıkıyor ve bu sömürü düzenine duydukları öfkeyi haykırıyorlar. İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta da işçiler dünyanın her yerinde bir araya gelecek ve bir kez daha taleplerini haykıracaklar.
Ekonomik krizin etkileri Türkiye’de derinden hissediliyor. Pazardan eli boş dönen insanlar, borç batağından, geleceksizlikten, işsizlik bunalımından intihara sürüklenenler krizin ne derecede derin olduğunu gözler önüne seriyor. Ama patronlar sınıfı zenginleşmeye devam ediyor. Hükümet sosyal ve siyasal baskıları her geçen gün daha fazla arttırıyor. Greve çıkan işçilerin toplum huzurunu bozduğu gerekçesiyle grevleri yasaklanıyor, işçiler gözaltına alınıyor. Üniversitelerde de muhalif öğrenciler ve öğretim üyeleri üzerindeki baskı şiddetleniyor. Hükümetin savaş söylemi, işçi-emekçiler üzerinde korku atmosferi oluşturuyor. Bu bir beka sorunudur denilerek milliyetçi duygular üzerinden kutuplaştırma derinleştiriliyor. Hükümet “yeni yapısal reform paketleri” adı altında işçilerin kıdem tazminatına da göz dikiyor ve bunu patronlar sınıfına peşkeş çekmeye çalışıyor. EYT’li milyonlarca işçi ise ne emekli olabiliyor ne de bu koşullarda iş bulabiliyor. İşte 1 Mayıs’a bu karanlık koşullarda giriliyor.
Koşullar bu denli iç karartıcı iken 1 Mayıs’a coşkulu ve kitlesel katılımın önemi kat be kat artmış durumda. Dünyanın her yerinde işçilerin patronlar sınıfına karşı sesini duyurması ve örgütlü gücünü ortaya koyması gerekiyor. 1 Mayıs, İşçi sınıfının taleplerini haykırdığı ve meydanlarda patronlar sınıfına gücünü gösterdiği bir mücadele günüdür. O nedenle tüm gücümüzü alanlara yansıtmak için canla başla 1 Mayıs’a hazırlanmalıyız. Bu düzenin hayatını kararttığı tüm işçileri 1 Mayıs’ta alanlara davet etmeliyiz. Biz UİD-DER’li işçi-emekçiler geçmişte olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da tüm enerjimizle hazırlandık. Taleplerini haykırmak isteyen herkesi 1 Mayıs meydanına davet ettik, ediyoruz. Tarihten gelen mücadele ruhuyla tüm işçileri 1 Mayıs’ta UİD-DER kortejinde birlik ve beraberliğe davet ediyoruz. Hayatımızı cehenneme çeviren patronlar sınıfı ve onların sömürü düzenine tüm gücümüzle “Hayır!” demenin tam zamanı değil mi?
Çalışan, üreten, yaşamı var eden ellerimiz iken sefasını süren neden patronlar sınıfı oluyor?
Ekonomik krizi ve savaşları yaratan patronlar sınıfı iken bedelini ödeyen bizler değil miyiz?
EYT’ye, işsizliğe, baskılara, kıdem tazminatının elimizden alınmasına, grevlerimizin yasaklanmasına ve diğer tüm haklarımıza yapılan saldırılara dur demeyecek miyiz?
Bizler, koca dünya işçi sınıfı olarak yalnız değiliz fakat gücümüz birliğimiz ve örgütlülüğümüzden gelir. Alanlarda haykırdığımız gibi bizler örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiç bir şey! “Milyonların içinde yalnız değilsin!” diyen UİD-DER’e kulak verelim ve bu 1 Mayıs’ta da taleplerimizi tüm gücümüz ve birliğimizle UİD-DER kortejlerinde haykıralım.