Milattan sonra 370-415 yılları arasında yaşayan İskenderiyeli Hypatia, çoğumuzun adını bile duymadığı, kendini bilimsel çalışmalara adayan bir kadındır. Bir kadın olarak yaşadığı dönem içerisinde ilerici fikirlere sahip matematikçi, filozof ve gök bilimcisidir. Agora filmi, Hypatia’nın insanlığın gelişimi için bilimsel çalışmalara odaklandığı tutku dolu hayatını ve azmini konu ediniyor.
Film dönemin birçok sorununu konu alıyor. Hypatia’nın inandığı değerler uğruna yılmadan adım adım ilerleyişi filmin insanı en çok etkileyen yanı olarak öne çıkıyor. Elbette Hypatia, o dönemin egemen sınıfının bir üyesidir. Onu bugün değerli kılan ise, o dönemde bir kadının tüm zorlukları göğüsleyerek mücadele etmesi ve yolundan dönmemesidir. Bir kadın bilimci olarak toplumun, kadını yok sayan egemen düşüncenin baskısına rağmen inandığı değerlerden vazgeçmeyerek, azimle sonuna kadar yolunda yürüyor. Kendinden önceki bilim insanlarının fikirleri ile yola çıksa da, Hypatia doğruya ulaşmak için bu fikirleri de sorguluyor.
Dünyaca ünlü İskenderiye kütüphanesinde sürekli sorguluyordu Hypatia. Yeryüzünü, güneş sistemini, yıldızları… Bıkmadan usanmadan tekrar tekrar sorular soruyordu kendine. İnatla tekrar tekrar sil baştan başlayan Hypatia, bu azmi sonucunda nihayetinde başarıya ulaşıyor. Bilim uğruna verdiği savaşta “büyücü, cadı” olarak nitelendirilmesine rağmen, hedeflerinden vazgeçmiyor. Ve bugünün kadınlarına adeta “kararlı olun ve vazgeçmeyin” diyor.