asırlık kollarıyla
kenetlendi çınarlar
en has madenden
döve döve
koca bir semaver yaptı
bakırcılar
(Elif Çağlı, Eylül Günlüğü)
UİD-DER, kuruluşunun onuncu yılını biz işçilerle, büyük bir coşkuyla kutladı. Çeşitli sektörlerden mücadeleci işçi kardeşlerimiz, bu topraklardaki mücadeleleri damıtıp, ayaklarını bu topraklara basarak, işçi sınıfının uluslararası bir sınıf olduğunun da üstüne basa basa şekillendirmişler UİD-DER’imizi. Ne iyi etmişler. Emeklerine sağlık. Bakırcıların bakıra şekil vermesi gibi döve döve vermişler mücadeleye şeklini. Bu uğurda emeği geçen tüm işçi kardeşlerimize sonsuz teşekkürler.
Derneğimizle tanıştığımızdan bu yana, UİD-DER deyince aklımıza; kırmızı önlük ve şapkalarıyla fabrika önlerinde İşçi Dayanışması dağıtan, grev ve direnişlerde işçilerin yanında olan, işçi sınıfının haklarına yönelik saldırılara karşı kampanyalar örgütleyen mücadeleci işçiler geliyor.
UİD-DER’li bir işçi arkadaşımızın babası, “duymuşlar ki Horasan’da kilim dokunuyor. Ama bu kilim nasıl dokunuyor, bilmiyorlar. Sadece duymuşlar” dermiş. İşçi mücadelesi yürütmek onca sabır, ilmek ilmek emek ister. Ter akıtacaksın, kilim dokur gibi. Ama kilim nasıl dokunur, senden önceki sınıf kardeşlerinden öğrenmen gerekir. Bu, bir geleneğin sonraki kuşaklarca, birlikte iş yaparak öğrenilmesi anlamına geliyor. Derneğimizin internet sitesinde “gelenekten geleceğe” logosunu görünce aklımıza geldi bu satırlar.
Bitmedi daha sürüyor bu kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Şairin dediği gibi, geleneğimizin bize bıraktığı bilgi ve birikimle, sınıf mücadelesini her yerde olduğu gibi burada da yükseltmeye devam edeceğiz.
UİD DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!
Yaşasın İşçilerin Uluslararası Mücadele Birliği!