Kârı arttırmak için işçi sayısını ve ücretlerini düşüren, iş güvencesine göz koyan, kadrolu işçiler yerine kiralık-taşeron işçiler çalıştıran patronlar, bir maliyet olarak gördükleri işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini de almıyorlar. AKP hükümetiyse iş güvenliği yasasını esnettiği, birçok maddesini ertelediği ve gerekli denetimleri yapmadığı için iş kazaları kesintisiz devam ediyor. Geçen Temmuz ayında en az 205 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmişti. Ağustos ayında da hemen hemen her gün, işçilerin inşaatlardan düştüğü, üzerlerine moloz döküldüğü, madende göçük altında kaldıkları, servis aracının kaza yaptığı, elektrik akımına kapıldıkları, yemekhanede zehirlendikleri haberleri basında yer alıyor. Göz göre göre işçiler ölüyor, yaralanıyor, sakatlanıyor. OHAL koşulları altında sendikal hakları gasp edilen, grevleri yasaklanan, çalışma koşulları ağırlaştırılan işçilerin tepki vermesi artan baskılar ve tehditlerle engelleniyor. Bu koşullarda Türkiye ekonomisi yani patronların kârı katlanarak büyüyor. Bu büyümeden işçilerin payına düşük ücretler, güvencesiz çalışma, taşeronlaştırma, iş kazaları ve iş cinayetleri düşüyor.
Yapılan araştırmalar, inşaat sektöründe iş güvenliği önlemlerinin maliyetinin bu sektördeki toplam maliyetin %3,7’si olduğunu ortaya koyuyor. Düşük maliyete rağmen önlem alınmaması, işçilerin sağlığının ve can güvenliğinin patronların umurunda olmadığını gösteriyor.
Sadece son 2 günde meydana gelen iş kazası ve cinayetleri, durumun vahametini ortaya koyuyor. Bu tabloyu değiştirmek işçilerin örgütlenmesine ve mücadele etmesine bağlı.
9 Ağustos
Denizli’de inşaatı devam eden bir binaya mobilya montajı için saat 11.00 sıralarında çıkan Abdullah Yıldırım, tutunduğu pencere korkuluğunun kopması sonucu ikinci kattan beton zemine düştü. Ağır yaralanan 27 yaşındaki işçi, hastanede hayatını kaybetti.
Malatya Yazıhan’da tarım işçilerini taşıyan bir traktör, saat 20.00 sıralarında sürücünün kontrolünden çıkarak devrildi. Kaza sonucunda 3 kadın işçi hayatını kaybetti, 3’ü ağır olmak üzere 12 işçi yaralandı.
Düzce’de Beyköy’den Güven Köyü’ne giden fındık toplama işçilerini taşıyan traktör, Güven Köyü kavşağında kontrolden çıkarak aydınlatma direğine çarptı. Traktörde ve arkasındaki römorkta bulunan sürücü dâhil 18 işçi yaralandı. Ağır yaralanan Piroz Yaşar’ın kopan sol kolu hastanede dikildi.
Hatay Dörtyol’da MMK Metalürji fabrikasının liman bölümünde çalışan Salim Yeşilova, gece saatlerinde gemide vincin üzerinde kaynak yaparken dengesini kaybederek sert zemine düştü. Hastaneye kaldırılan genç işçi, müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Aynı fabrikada geçen Temmuzda da iş cinayeti gerçekleşmiş, Ali Andı isimli işçi, 15 metre yükseklikten zemine düşerek hayatını kaybetmişti. Aynı firmanın Dilovası Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan fabrikasında da, geçen Mayıs ayında gece vardiyasında çalışan Serkan Pala, iş makinesine sıkışarak hayatını kaybetmişti. Sık sık ölümlü iş cinayetlerinin gerçekleştiği MMK Metalürji’de, iş güvenliği önlemleri alınmıyor, denetim yapılmıyor, yaptırım da uygulanmıyor. Sonuçta olan hayatını kaybeden işçiye ve geride kalan ailesine oluyor.
Kütahya’da Yunus Emre Mahallesi Lojman Sokak’ta kaldırım döşeme çalışması sırasında Halil Duman adlı işçi, geri manevra yapan iş makinesi tarafından ezilerek hayatını kaybetti.
Hakkâri Şemdinli’de İran-Irak sınırı üçgenindeki askeri üs bölgesinde çalışma yapan iş makinesi uçuruma yuvarlandı. 22 yaşındaki genç işçi Turan Güneri hayatını kaybetti.
10 Ağustos
Afyon Sultandağı’nda meyve şoklama tesisinde temizlik yapıldığı sırada suya katılan bir madde 14 işçinin zehirlenmesine neden oldu. Hastaneye kaldırılan işçiler 3 saat müşahede altında tutulduktan sonra taburcu edildi.
Adıyaman’da tarım işçilerini taşıyan kamyonet kontrolden çıkarak şarampole yuvarlandı. Aralarında çocukların da olduğu 10 işçi yaralandı.
Adana Ceyhan’da Çukobirlik’e ait Aram Yağ fabrikasında saat 10.30 sıralarında gaz sıkışması nedeniyle patlama meydana geldi. Patlama sonucu 50 yaşındaki 3 çocuk babası Emre Özel hayatını kaybetti. Bir işçi yaralandı.