Ortadoğu’da kanlı emperyalist savaş kadın-erkek, genç-yaşlı demeden binlerce masum insanın canını almaya devam ediyor. Gerek Suriye gerekse Şengal bölgesinde savaştan kaçan binlerce insan göç etmek zorunda kalıyor. Bu masum insanların çektikleri acılar göç yollarında ve göç ettikleri yerlerde de devam ediyor. Maalesef bu acıları kadınlar kat be kat daha fazla yaşıyor. Bu duruma dikkat çekmek isteyen DİSK, KESK ve TTB’li kadınlar “Ortadoğu’da Savaşı ve Kadın Kırımını Durduralım!” şiarı ile bir araya gelerek 26 Ağustos günü Ankara’da bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Güvenpark’ta yapılan basın açıklamasına UİD-DER’li işçi kadınlar da destek verdi.
İlk sözü alan KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, Ortadoğu’nun bir savaş topu olduğunu ve kadınların da bu savaş topunun tam ortasında olduğunu dile getirdi. Yaşanan durumu bir şairin sözleriyle şöyle anlattı: “Patlamış olandan korkmayın, patlamamış olandan korkun!” Köse, bu sözlerle kadınların öfkelerinin henüz patlamadığını ama patladığında bu zulmü yapanlara büyük korkular yaşatacağını vurguladı. Köse, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Kâr hırsılarına yama olmayacağız. Şengal’de kadınların başına gelenlerin gizlenmesine izin vermeyeceğiz. Kadınların öfkesi uluslararası alanda bir araya gelecek.”
Daha sonra sözü alan KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, Irak’ta, Şengal bölgesinde IŞİD çeteleri tarafından yapılan saldırılarda binlerce kadın ve çocuğun katledildiğini, göç yollarında açlık ve susuzluktan öldüğünü, ele geçirilenlerin ise savaş ganimeti olarak pazarda zincirlere bağlanarak satıldığını anlattı. Tüm bu vahşetten kaçıp sevdiklerini bırakarak Türkiye’ye göç eden bazı kadınlar için ise küçük yaşta zorla evlendirilmenin, taciz ve tecavüze uğramanın, tacirlerin eline düşmenin ya da ucuz işgücü olmanın söz konusu olduğunu dile getirdi. Bütün bunların sorumlusunun ise IŞİD çeteleri ile ona göz yuman devletlerin olduğunu söyleyen Atasoy, Türkiye’nin de bu istismar, tecavüz ve katliamların doğrudan içinde olduğuna vurgu yaptı. Atasoy, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Kadınların eşit ve özgürce yaşadığı bir toplum inşa etmek ve yeni bir geleceği kurmak için her dilden, kültürden, inançtan ve halktan kadınlar olarak birlikte direnmeye devam edeceğiz.”
Basın açıklaması sırasında kadınlar, “Katil IŞİD, İşbirlikçi AKP”, “Ezidi Kadınlar Yalnız Değildir.”, “Jin Jiyan Azadi”, “Savaşa Hayır Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganlarını haykırdı.
Basın açıklaması, “1 Eylül Dünya Barış Günü’nde tüm kadınları alanlara bekliyoruz” çağrısı ile sona erdi.