Merhaba, dostlar biz UİD-DER’li bir aileyiz. Ben de 12 yaşında bir işçi çocuğuyum. Kartal ABB işçilerine bu ayki İşçi Dayanışması bültenimizi dağıtmaya gittik. İşçi abilerim ve ablalarım beni çok güzel karşıladılar. Hatta bir abi “sen de mi işçi haklarını savunuyorsun” dedi. Ben de “öğrenciyim ama işçi olacağım” dedim. Bana “sen oku, işçi olma” dedi. Ben de okuyup öğretmen olmak istiyorum. Ama okusam da, öğretmen de olsam, maaşlı bir işçi olacağımı biliyorum. Bu gerçeği de UİD-DER’de öğrendim. Annem de bu sırada diğer işçi abilerimle sohbet etmeye devam etti. Aynı işyerinde taşeron olarak çalışan işçi abiler, anneme çalışma şartlarından memnun olduklarını ve bir sıkıntılarının bulunmadığını söylediler. Ancak annem onlara ekonomik krizin hâlâ devam ettiğini ve var olan haklarımızı korumak için bile mücadele etmemiz gerektiğini söyledi. Ayrıca yaşadığımız kriz günlerinde en kötü koşullarda çalıştırılan ve işten atılma tehdidiyle karşı karşıya olanların öncelikle taşeron işçiler olduklarını söyledi. Biz zaten dernek olarak taşeron işçiliğin sorunlarının konuşulduğu seminerler de yaptık ve annem de ben de bunlara hep katıldık, derneğimizde birçok şey öğrendik, öğreniyoruz. ABB’deki ve diğer fabrikalardaki işçi kardeşlerimizi derneğimize, birlikte öğrenmeye ve örgütlenmeye davet ediyoruz. UİD-DER ailesinin bir üyesi olmaktan ve bir aile olarak bu büyük aileye dâhil olmaktan mutluyum.