qatar-3.jpg [1]
Katar, göçmen işçilerin yaşam koşullarını iyileştirebilecekleri parayı kazanmak umuduyla en zor koşullarda çalışmak zorunda kaldıkları küçük bir ülke. İnşaat şirketlerinin insafına kalarak çalışmak zorunda kalan göçmen işçiler, hayatları son derece ucuza sayılan ucuz işgücü kaynağı olarak görülüyorlar. Gerekli iş güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle çok sık yaşanan iş kazalarında hemen her gün birçok işçi hayatını kaybediyor.
Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ITUC), 2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaya hazırlanan Katar’da çalışan göçmen işçilerin çalışma şartlarına dikkat çekti. ITUC’un araştırmasına göre, göçmen işçilerin çoğunluğu Nepal ve Hindistan’dan geliyor. Göçmen işçiler arasında Türkiye’den de gidenler var. İşçiler 50 derece sıcaklık altında çalıştırılıyorlar. Ne ücret güvenceleri ne de iş güvenceleri var. Maaşları aylarca ödenmiyor, pasaportlarına keyfi olarak el konuluyor. İstediklerinde ülkelerine geri dönemiyorlar. Temel gıda maddelerinden ve hatta içme suyundan bile mahrum kalabiliyorlar. 1 milyon 700 bin gibi düşük bir nüfusa sahip Katar’da 1 milyon 200 bin göçmen işçi çalışıyor. Küçük Katar neredeyse nüfusu kadar göçmen işçiyi insanlık dışı koşullarda barındırıyor.İş cinayetlerinin çok sık yaşandığı inşaatlarda, sadece 4 Haziranla 8 Ağustos arasında 44 Nepalli işçi hayatını kaybetti. Hindistan Büyükelçiliği’nden edinilen bilgiye göre 2013’ün ilk 5 ayında 82 Hintli işçi hayatını kaybetti. Çalışma koşullarından ve baskılardan şikâyetçi olan 1460 işçi büyükelçiliğe başvuruda bulunmuş.
Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu ITUC, göçmen işçilerin durumları iyileştirilmeden mevcut koşullarda çalıştırılmaya devam edilmesi halinde, 2022 Dünya Kupası’na kadar 4 bin işçinin hayatını kaybedebileceğini bildirdi. ITUC, FIFA Yürütme Komitesi’ne göçmen işçilerin haklarının tanınması ve çalışma şartlarının düzeltilmesi için uyarılarda bulundu.Petrol zenginlikleriyle övünen ülkelerde işçilere sefalet koşullarında yaşam ve çalışma reva görülüyor. Patronlar sınıfı dünyanın neresinde olursa olsun zenginliğini daha da artırmak için sömürüyü daha da yoğunlaştırıyor. İşçinin sofrasından, dinlenme zamanından, gününden çaldıkça daha da zenginleşiyor. Buna dur demek, patronlar sınıfının doymak bilmeyen kâr iştahını tıkamak işçilerin elinde. Dünyanın bütün işçileri birleşir, kendi ürettiği zenginliği gasp eden sermaye sınıfından geri alır. İsterse yapar!