Aslında biliyordum gerçeği, en az yaşamış kadar biliyordum. Derneğimizde 11 Kasım Pazar günü “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım” adı altında bir seminer düzenlendi. Seminer başlamadan önce konuşmacı arkadaşımız bizden görüntülere kesinlikle bakmamızı, gözümüzü kapatmamamızı istedi. Diyorum ya aslında biliyordum ne göreceğimi. Biliyordum ama yine de canım yandı. Utandım kendimden ve bunlara neden olan her şeyden. Kader diyorlar iş kazalarına, ölenler için eceli gelmiş diyorlar. O ecel neden köşklere, villalara, yatlara, rezidanslara uğramıyor? Kim bilir belki hep sır kalacak, ama belki de bu gerçek herkesin suratına vurup artık yeter dedirtecek, kim bilir? Bu bizim en acı gerçeğimiz. Yaşarken çektiklerimiz yetmiyormuş gibi, hayatlarımız elimizden alınıyor ve geride dağılan yuvalar kalıyor. Bilmem nereye uyum sağlanacakmış diye güya iş güvenliği yasaları çıkarılıyor. Güya diyorum çünkü benim işçi kardeşlerim her ay 100’er 100’er ölüyorlar. Kimse bu konuda ikna edilmeyi beklemesin! Önümüzde uzun bir kampanya süreci olacak. Kana susamış cellâtlara kurbanlık koyun olmadığımızı gösterelim!