Aslında bu sorunun o kadar çok cevabı var ki… Dünyanın birçok ülkesinde yaşanan haksızlıklara, ayrımcılığa sessiz kalmamak için 1 Mayıs’a gidiyorum. Hepimiz işçi sınıfının parçasıyız, istediğimiz zaman istediğimiz şeyleri yiyemeyen, gezemeyen, istediğimiz giysileri alamayan, az maaşa talim ettirilen, iş kazalarına mahkûm edilen ve daha birçok zorluğa karşı yaşamaya çalışanlarız. Büyük gökdelenleri bizler inşa ediyoruz, cama şeklini bizler veriyoruz, yeraltındaki madenleri yeryüzüne çıkarıyoruz, kısacası insanların ihtiyacı olan tüm güzellikleri bizler yaratıyoruz. Fakat bunların hiçbirinden yararlanamıyoruz.
Ben bir lise öğrencisiyim. Yaşanan zorlukları, insanların çektiği acıları, günden güne büyüyen sıkıntıları görüyorum ve bu sorunlar karşısında kafamı eğip sessiz kalmak istemiyorum. Küçük yaşımdan beri UİD-DER’le 1 Mayıslara katılıyorum. Benim için UİD-DER kortejiyle yürümenin verdiği güven ve coşku her şeyden apayrı bir duygu. Her sene olduğu gibi bu sene de bütün haksızlıklara, baskılara, sömürüye karşı durmak için tüm inancımla, coşkumla 1 Mayıs’a katılacağım.