Kürt halkı Kazlıçeşme’de kutladığı Newroz ile bir bütün halinde demokratik taleplerini dile getirdi. Dolmabahçe’de ilan edilen 10 madde üzerinden müzakere sürecinin başlamasını ve demokratik, kültürel, siyasal hakların tanınmasını yüz binler hep beraber talep etti. Yine Newroz adeta bir gövde gösterisine dönüşmüş, yüzde 10 barajının aşılacağının da bir işareti olmuştur.
Newroz’da Kürt halkının taleplerini dile getirmesinin yanı sıra aynı derecede önemli olan bir mesaj da UİD-DER saflarından geldi. UİD-DER alana kattığı işçi kitlesiyle Kürt, Arap ve Türk işçilerin sömürüsüz bir dünya kurma mücadelesine vurgu yaptı. İstanbul’un atölyelerinden, fabrika ve sanayi bölgelerinden gelen işçilerle oluşturulan UİD-DER korteji, “Başka Bir Ulusu Ezen Ulus Özgür Olamaz!” ve “Emperyalist Savaşa Hayır! Ortadoğu’ya Barış Kürtlere Özgürlük!” pankartlarını alana taşıyarak işçilerin birliğine ve halkların kardeşliğine işaret etti.
Türkiyeli işçilerin Kürt sorununda milliyetçi fikirlerden sıyrılarak uluslararası dayanışmayı büyütmesi son derece önemli ve acil hale gelmiştir. Çünkü ilk olarak Kürt sorununda barışın kalıcı olarak sağlanması ancak işçi sınıfının sürece müdahale etmesi ve Kürt halkının demokratik taleplerini sahiplenmesiyle mümkün olacaktır. İkinci olarak emperyalist çatışma ve savaş sürecinde halkların birbirini boğazlamasına dur diyebilecek tek güç, bölgedeki işçi sınıfıdır. UİD-DER kurulduğu ilk günden bu güne sabırla, işçileri uluslararası dayanışma ve birlik temelinde bir araya getirecek çalışmaları gerçekleştirmektedir.
Newroz alanında Kürt halkının haykırdığı demokratik talepler ve UİD-DER aracılığıyla işçilerin enternasyonal dayanışmasının can bulması aynı anda gerçekleşmiştir. Böylelikle işçi sınıfını milliyetçilik temelinde bölmeye çalışan sermaye sınıfına önemli bir yanıt verildi. Egemen sınıfların inkâr ve asimilasyon politikalarına karşı verilecek cevap bellidir: Yaşasın İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği!