Merhaba dostlar. Geçen gün metrobüste yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Çalışma arkadaşımla işten çıktık ve her zamanki gibi evlerimize gitmek için metrobüse doğru yürüdük. İlk duraklardan bindiğimiz için oturma şansımız oluyor. Karşımıza yaşlı amcanın biri geldi ve biz de amcaya yer verdik. Bir iki durak sonra dışarıdan taraftar sesleri geldi. Amca da bunun üzerine söylenmeye başladı. “Annesi, babası hastalansa, arayıp ilaç istese getirmez ama tuttuğu takım için ölüme gider. Hatta yeri gelir adam bile öldürürler” dedi. Aslında doğru da söylüyordu. Biz de “bir haksızlık yaşasa onu savunmak için bir araya gelmezler ama takım söz konusu olunca akan sular durur” diyerek amcaya hak verdik.
Yolculuk boyunca çeşitli konular üzerine sohbetler ettik. Belli ki amca gençlere karşı çok öfkeliydi. Taksim’de bir pansiyon işlettiğini anlatmaya başladı bize. Her sabah işe korkarak gittiğini, ortalığın çok kötü olduğunu söyledi. Bir gün bir grup genç sokakta yatıyormuş. Sabahın köründe amca oradan geçerken gençler amcadan para dilenmiş. Amca korka korka kendini dükkâna zor atmış. Anlattığı kadarıyla pansiyonuna turistler de geliyormuş. Bir gün bir kadın turist amcanın dükkânına geliyor ve sohbet etmeye başlıyorlar. “Türkiye’den çok korkuyoruz. Burası çok kötü bir ülke olmuş. Her yerde taciz, tecavüz olayları yaşanıyor. Buraya bir daha gelmem” diyor kadın. Amcanın kadına verdiği cevap ise “Onlar Türk değildir canım, Suriyelidir. Türkler öyle şey yapmaz, Suriyeliler Türkiye’ye geldi ve ülkemizi bu hale getirdi” olmuş. “Ben ülkemi niye kötüleyeyim” diyen amcanın görmezden geldiği, metrobüste, sokaklarda her gün yaşanan pisliklerdir.
Bu tarz olaylarla hepimiz her gün karşılaşmaktayız. İşsizliğin artması, ev kiralarına yapılan zamlar Suriyelilerin üzerine yıkılması patronların işine geliyor. Görüldüğü gibi patronların kullanacağı günah keçileri dünyanın her yerinde, her dönemde olmuştur. Bugün de Türkiye’de Suriyeliler bu durumda. Aslında o gün amcanın bize söylediği cümleler bizim cümlelerimiz değil bizi birbirimize düşüren egemenlerin söylemleridir. Gerçekleri görelim ve bize oynanan bu oyunlara artık kanmayalım!