Hastanede çalışan temizlik işçisi bir ablamızın UİD-DER sitesinde bir mektubunu okudum. Ablamız başından geçen olayları anlatmış. Mektubun sonunda “UİD-DER’li işçilerin yüzleri hep gülüyor. Enerjileri bana da geçiyor bu işin sırrı nedir?” diye sormuş. Elbette ablamız bu sorunun cevabını biliyor ama tüm işçilerin düşünmesini istiyor. Ablamızdan izin isteyerek bir kez de ben neden enerjik olduğumuzu tekrarlayayım:
Çevremizde acı dolu bir dünya var ve sürekli olumsuzluklar yaşanıyor. Toplumun geneline baktığımızda insanlar mutsuz. Yaşam koşulları işçilere huzur vermiyor. İşçiler haftanın 6 günü uzun saatler ve düşük ücretlere gece gündüz çalışıyorlar. Evlerine, ailelerine vakit ayıramıyorlar. Patronlar işçilerin bir araya gelmesine, birlik olmasına engel oluyorlar. Bu nedenle böl, parçala, yönet taktiğini elden bırakmıyorlar. İşçileri sürekli kutuplaştırıp kendi sorunlarını görmez hale getiriyorlar. UİD-DER’li işçiler bu kokmuşluğu kabul etmiyor. Daha insanca yaşayacağımız bir dünyanın mümkün olduğunu söylüyor. Yani ablamızın da söylediği gibi, bu işin sırrı örgütlü olmaktan, örgütlü yaşamaktan geçer. Örgütsüz işçi ne mutlu olur ne de insan gibi yaşayabilir. Ömrü çile çekmekle geçer gider. Örgütlüysek her şeyiz örgütsüzsek hiçbir şeyiz.