Ben 1 Mayıs’a ilk defa katılan bir işçi-öğrenciyim. Bu yıl benim için çok farklı ve güzel bir yıl oldu. Çünkü UİD-DER’le tanıştım. İlk 1 Mayıs coşkusunu UİD-DER’le yaşadım.
Akşam Ankara ekibiyle Gebze’ye doğru yola çıktık. Yol boyunca 1 Mayıs coşkusu içindeydim. Gerçekten o coşkuya, heyecana değdi. Sabaha kadar uyuyamadım diyebilirim. Sabah toplanma alanına gittik. Orada UİD-DER’li arkadaşlarımızla halay çekip sloganlarımızı attık. Sonra kortejimizi oluşturduk. Kortejde arkadaşların UİD-DER’e olan saygısı ve düzeni gözden kaçmıyordu. Hepimiz ip gibi dizilip, sloganlarımızla, marşlarımızla toplanma alanına doğru yürüyüşe geçtik. Meydandaki konuşmacının “UİD-DER geliyor, alanlara sığmıyoruz” deyişi hâlâ kulaklarımda çınlıyor. Önceden benim için sadece bir tatil günü olan 1 Mayıs, anladım ki sadece bir tatil günü değilmiş. Gerçekten işçi ve emekçiler olarak, coşkuyla, omuz omuza taleplerimizi dile getirdiğimiz bir mücadele günüymüş.
Miting sonrasında derneğimizin Gebze şubesinde UİD-DER’li işçi arkadaşlarla tekrar bir araya geldik ve kısa bir 1 Mayıs programı düzenledik. Şiirler okundu, marşlar söylendi, sohbetler edildi. Mücadeleci bir ablamızın söylediği “farklı şehirlerde olsak da kalbimiz aynı amaçlar için çarpıyor” sözü beni çok etkiledi. Gerçekten de farklı şehirlerde olmamız hiçbir şeyi değiştirmiyor. Özgüvenin ve mücadele inancının güçlü olduğu bir işçi örgütünde olmak gurur verici. Mücadelemizi sonuna kadar büyüteceğiz.
UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor!
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!