1 Mayıs... Adını bile duymak insanı heyecanlandıran gün, yeri göğü inleten, patronların o koltuklarına korkudan gömüldükleri gün işte...
Ben bir öğrenciyim yani işçi sınıfının yanında olması gereken bir kişiyim. Birçok öğrenci arkadaşım gibi. Tam iki hafta vardı 1 Mayıs’a ve beni yanımda gelecek olan arkadaşlarımla birlikte çok güzel bir heyecan kaplamıştı. İçimiz içimize sığmıyordu. İlk 1 Mayısımız olmasına rağmen bazı insanların yaşadığı korkuyu hiç yaşamadım, çünkü yanımda UİD-DER vardı. İnsana büyük bir güven veren yer. Yaşadığım heyecanı arkadaşlarımla paylaşmak istiyordum, onları da 1 Mayıs’a davet etmeye başlamıştım. Sonra bir Pazar günü derneğe şenliğe katıldım, oradaki görevliler konuşmalar yaptı. Bu konuşmalar beni çok etkiledi. Sonra önceki 1 Mayıs’a ait görüntüler izlendi, o görüntülerde, küçük çocuklar, yaşlı teyzeler, amcalar da vardı. Kendi kendime “yazık bana” dedim. Bu yaşıma kadar nasıl gitmemiştim 1 Mayıslara. Ama anladım ki bu sistem beni de korkutmuştu belli ki. Televizyonlarda gösterilen 1 Mayısa ait görüntüler hep kavga dövüştü, bunlar beni de etkilemiş ve 1 Mayıs’a gitmemi engellemişti. Ama o Pazar günü anlamıştım öyle olmadığını.
Bir hafta kalmıştı o büyük güne. Bir yandan da oradaki insanlarda büyük bir heyecan vardı. Şarkılarla, marşlarla bu heyecanlarını dile getiriyorlardı. Kalbim duracak gibi oluyordu heyecandan.
Ve son gece gözlerim uykusuzluktan şişmiş fakat hiç uyumamıştım. O gece sabırla sabahı bekledim ve güneş artık işçi sınıfı ve bizim gibi düşünen arkadaşlar için doğmuştu. Biz de onu daha da parlatmak için Taksim’e gidiyorduk kol kola. Oraya adım attığımda süper bir görüntü vardı. Herkes kol kolaydı. Hep bir ağızdan marşlar söyleniyordu, halaylar çekiliyordu, herkes gülüyordu, zafere bir adım daha atılmıştı. UİD-DER’le de gurur duyuyordum çok büyük bir kalabalık oluşturmuştu. Geçen yıla göre kendi kitlesini ikiye katlamıştı bu sene. Ben bu kadar büyük bir kalabalık beklemiyordum aslında ama gördüğümde çok mutlu oldum, fakat bunu patronlar için söyleyemeyeceğim. Kim bilir onlar ne kadar “mutlu” oldular!
Ve artık ölene kadar her 1 Mayıs’ta orada olacağım, yanımda kattığım arkadaşlarımla 2011 1 Mayısını heyecanla ve büyük bir coşkuyla beklemeye başladım ve benim gibi herkesin bu heyecanı hep yaşamasını istiyorum.