Merhabalar. Bizler UİD-DER’li mücadeleci işçiler-öğrencileriz. Kapitalizmin bekası için biz gençlere daima bireycilik, bencillik, rekabetçilik pompalanıyor. Sistemin baskı araçları, hükümetlerin politikaları doğrultusunda ailelerimiz ve öğretmenlerimiz “oku, büyük adam ol!” diyorlar. Senelerce okul sıralarında dirsek çürütüyoruz. Hayattan çok, sınavlara hazırlanıyoruz. Sınavlara hazırlanabilmek için toplumdan kopuyor, yalnızlaşıyoruz. Toplumsal sorunlara karşı birlik olan bir gençlik yerine, sadece kendini düşünen ve tek hayali yüksek maaşlı bir iş olan bir gençlik yaratılmak isteniyor.
Ama biz mücadeleci gençlerin derdi kendi paçamızı kurtarmak değildir! Çünkü biliyoruz ki yüksek maaşlara, istediğimiz mal mülklere sahip olsak bile, bu sistem var olduğu sürece mutlu olamayacağız. Kapitalizm insanın insan gibi yaşayabileceği bir sistem değildir ve olmayacaktır. Bu yüzden işçi sınıfının gençleri olarak mücadele ederek bu çürümüş sistemi değiştirmeliyiz.
Şu an yaşananlara bir bakalım. 2011’den beri Suriye’de egemenler emperyalist çıkarları uğruna kan döküyor. Çocuk, yaşlı, kadın, erkek demeden insanlar öldürülüyor. Ölmekten kurtulanlar ise göç yollarına düşüyor, mülteci konumuna düşüyor, hayatları mahvoluyor. Kimileri Akdeniz’in karanlık sularında boğulurken, kurtulabilenler ise gittikleri ülkelerde horlanıyor, aşağılanıyorlar. Kapitalist sistemin körüklediği kadın-erkek eşitsizliği yüzünden kadınlar katlediliyor, tecavüze uğruyor. Afrika’da çocuklar da dâhil insanlar açlıktan ölürken, sömürücü egemen sınıf lüks içinde yaşıyor. İş cinayetleri maliyet olarak görülen iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ihmaller yüzünden artıyor, işçilerin hakları gasp ediliyor. Böyle bir dünyada, istediğimiz her şeyi elde etsek bile mutlu olmak mümkün olabilir mi? Olsak bile sadece kendimizin mutlu olması yeterli mi?
Bizler daha güzel bir dünyada yaşamak istiyoruz. Dünyada bu kadar zenginlik varken insanların açlıktan ölmediği, ekonomik sıkıntıların olmadığı, kadınların şiddete uğramadığı, savaşların olmadığı bir dünyada... Bunların yanı sıra din, dil, ırk ayrımı olmadan insanların dayanışma, kardeşlik ve beraberlik içinde olmasını istiyoruz. Bizler insanların köle gibi değil, insan gibi yaşayabildiği bir dünya istiyoruz.
Yaşadığımız sorunların kaynağının kapitalizm olduğunun farkındayız, öfkeliyiz. Toplumsal sorunlara göz yummuyoruz, mücadele ediyoruz. Bu mücadeleye kendi yakınlarımızdan başlayarak insanları katıyor ve mücadeleyi büyütüyoruz. Egemenlerin ve iktidar sahiplerinin bu dünyanın böyle gelip, böyle gideceğine inandırma çabaları boşadır! Yeni bir dünya kuracağımıza inancımız tamdır ve bunun için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz!