Temizlik işçisi olarak çalışan bir anneyim. Haftada iki üç gün ev temizliğine gidiyorum. İşe otobüsle gidip geliyorum. Otobüsteki diğer yolcular da çoğunlukla işçi olduğu için kimi zaman işyerlerinde yaşadıkları haksızlıkları, hükümete tepkilerini anlattıkları konuşmalarına tanık oluyordum. Geçen gün yine işten dönerken böyle bir konuşmaya tanık oldum.
Arkamdaki koltukta iki kişi oturuyordu. Sohbet etmeye başladılar. Konuşmalarının başlangıcını hatırlamıyorum ama birbirlerine kendileri tanıtıyorlardı. İkisi de Rizeli olduklarını söyledi ve “hemşeriyiz” diyerek konuşmaya başladılar. Birisi bir lisede görev yapan din öğretmeni olduğunu, diğeri de özel bir kolejde temizlik işçisi olduğunu söyledi.
Okulda çalışan diğerinin öğretmen olduğunu duyunca başladı gururla anlatmaya. “Benim çocuğum Haydarpaşa Lisesi’ndeydi, yol uzak diye evin yakınındaki İmam Hatip okuluna verdik, çocuk da memnun” dedi. Öğretmen “Yapma hemşerim. Bak ben hocayım ama imam hatip liselerine karşıyım. Çünkü ilerde bu okullar kapanır ama meslek asla ölmez. Çocuklarımız önce meslek sahibi olsunlar. Dine karşı değilim. Fakat din okumasın, bilsin ama bunu bir iş olarak yapmasın” dedi. İşçi olan şaşkın şaşkın dinledi.
İşçi tekrar gururla anlatmaya başladı. “Bizim okulda büyük iş adamlarının ve birçok siyasetçinin çocukları, torunları 70 bin lira bedelle okuyor” dedi. Öğretmen kızarak “bak gördün mü imam hatipleri açan siyasetçiler kendi çocuklarını niye vermiyorlar oralara. Kendi çocuklarını en iyi okullarda okutuyorlar. Hiç İmam Hatip’e çocuğunu gönderen siyasetçi, bakan gördünüz mü? Aklınızı başınıza toplayın” dedi.
İşçi olan, hocanın bu dediklerine şaşırmıştı. Bir din hocasından böyle bir tepki geleceğini beklememişti. Yorgun, bitkin ve hâlâ anlamamış bir şekilde hocayı dinliyordu. Ama ben çok iyi anladım ki bizim çocuklarımız sınavdan sınava, TEOG’dur, YGS’dir, LGS’dir derken perişan oluyorlar. Yine de imam hatip liselerine mecbur kalıyorlar. Eğitim hükümetin isteklerine göre düzenleniyor. Anladım ki hoca bile isyan edip bunları söylüyorsa, çocukları bu eğitim sisteminin içinde mahvolan aileler tepkilerini daha güçlü ortaya koymalıdırlar. Zorunlu din eğitimine hayır!