Yunanistan’da işçiler 17 Mayıs Çarşamba günü genel greve gitti. Kamu Çalışanları Federasyonu (ADEDY) ve İşçi Sendikaları Genel Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla gerçekleşen grev, başta Atina olmak üzere çok sayıda şehirde geniş katılımla gerçekleşti. Uzun yıllardır kemer sıkma politikalarıyla gündem olan Yunanistan’da hükümet, emekli ücretlerinde kesintiye ve gelir vergisi artışına gitmek için yeni bir yasa çıkaracağını duyurdu. Artık kemerinde delik açacak yer kalmayan Yunanistanlı emekçilerin bu yasaya öfkesi büyük.
Pek çok sektörden katılımın olduğu grev hava ve deniz ulaşımı da dâhil genel ulaşımı durdurdu. TV, gazete gibi çok sayıda yayın organı yayın yapamadı. Acil servis dışında sağlık sektörü işçileri işyerleri önüne çıkarak greve katıldılar. Okullarda ders yapılmadı. Gemiler limanlarında bağlı kaldı ve çok sayıda uçak seferi iptal edildi. Grev günü halk pazarları dahi kurulmadı. Sendikaların ve işçi örgütlerinin Atina’da düzenlediği eylemlere binlerce işçi katıldı. İşçiler “Yeter! Daha Fazla Dayanamıyoruz!” yazılı pankartlarla ve “Ücretlerimizin ve emekli maaşlarının yeniden yağmalanmasına hayır” sloganları eşliğinde parlamento binasının bulunduğu meydana doğru yürüdüler. Atina dışında Selanik gibi diğer bazı büyük şehirlerde de benzer eylemler gerçekleşti. Grev çağrısı 24 saatlik olmasına rağmen, denizciler, avukatlar ve noterler greve devam dediler. Gemiler limanlarda bağlı kalmaya devam ederken, mahkeme salonlarında duruşmalar gerçekleşmiyor.
Yunanistan, kurtarma programı adı altında Avrupa’dan kredi alıyor. Yeni kredilerin onaylanması için tasarruflarının arttırılmasını mecbur kılan başta Almanya olmak üzere AB, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Uluslararası Para Fonu IMF’nin dayatması sonucunda yeni yasa çıkarılmak isteniyor. Tasarrufu işçilerin ücretini keserek yapmayı planlayan Syriza hükümeti, yaklaşık 4,9 milyar avro tasarruf öngören bu yasayı grevin ertesi günü mecliste onayladı. Parlamento önünde bekleyen binlerce emekçi polis saldırısına uğradı ve onlarca kişi gözaltına alındı. Talepleri karşılanmayan işçiler mücadele etmeye kararlı. Protesto gösterileri devam ediyor.
İşçi ve emekçi kitlelerin taleplerini gerçekleştirme vaadiyle koltuğa oturan Syriza hükümeti, bugün aynı işçi ve emekçilere polis zoruyla sermaye yanlısı politikaları kabul ettirmeye çalışıyor. “Ülkenin batmaması” gerekçesiyle sıktıkça sıkılan kemerler, artık işçilerin nefes almasını neredeyse imkânsız hale getirdi. İktidara gelerek kitlelerin öfkesini bir süreliğine yatıştıran Syriza hükümetine tepkiler büyüyor. İşçi sınıfının rahat bir nefes alması ancak kendi iktidarını kurmasıyla mümkün olacaktır.