Güney Afrika ülkesi olan Zimbabwe’de, 6 Temmuzdan beri işçiler grev ve gösteriler gerçekleştiriyor. Binlerce Zimbabweli emekçi, zayıf kamu hizmetlerine, ciddi rakamlara ulaşan işsizliğe, yüksek enflasyona, yaygınlaşan yoksulluğa ve geciken maaş ödemelerine karşı öfkelerini genel grev yaparak gösteriyor. Eylemler, Nisan ayında sosyal medyada “BuBayrak” adlı bir kampanya başlatan Papaz Ewan Mawarire’nin çağrısıyla başladı. Mawarire, kampanyasının başından beri 36 yıldır ülkeyi yöneten diktatör Mugabe’nin ve hükümetin en temel kamu hizmetlerini bile yerine getirmediğini, yolsuzluğun ve çürümenin alıp başını gittiğini anlatan ve herkesi bu duruma tepki göstermeye çağıran videolar yayınlıyordu.
Ewan Mawarire’nin bir video ile yaptığı çağrı, zaten uzun yıllardır baskı altında yaşayan ve çıkış arayan emekçiler için hareket noktası oldu. Başkent Harara’da başlayan grev, kısa zamanda ülke geneline yayıldı. Eylemciler, ekonomik krizi ve batılı ülkelerin yaptırımlarını bahane gösteren Devlet Başkanı Robert Mugabe’nin istifası istiyorlar. Hükümet, aşırı enflasyon yüzünden değersizleşen kendi para birimini basmıyor, Çin Yuanı, Güney Afrika Randı, Avusturalya ve ABD dolarını kullanıyor. Mugabe hazinede, çalışanlara ödemenin yapıldığı ABD doları kalmadığını iddia ediyor, 3 aydır ücretler ödenmiyor. Mugabe IMF’den ve uluslararası kuruluşlardan yardım isterken, IMF yardım için işçi ücretlerinde %20’lik bir kesinti istiyor.
Aşırı yolsuzluk ve çürümenin de etkisiyle Zimbabwe’ye dış yatırım yapılmıyor. Üretim yapılamıyor, yeterli tüketim ürünü bulunamıyor. Zimbabwe’de işsizlik oranı %80’in üzerinde seyrediyor, insanlar açlıkla boğuşuyor. Bu nedenle insanlar Güney Afrika sınırında küçük çapta ticaret yaparak, ülkeye çeşitli ihtiyaç maddelerini sokarak geçinmeye çalışıyorlar. Mugabe’nin geçtiğimiz haftalarda bu ithalatı yasakladığını açıklaması tepkilere neden olmuş, sınırın iki yanında eylemler gerçekleşmişti. Öfkeli kalabalık bir depoyu ateşe vermişti. Ülkedeki tıkanıklık ve kriz o denli büyük ki Mugabe orduda görevli olanların da maaşlarının yatırılamayacağını duyurdu. Ülkeyi büyük bir baskıyla yöneten Mugabe, bu baskılara karşı mücadele eden işçilerin üzerine polisi salmaktan geri durmuyor.
Sokaklara dökülen işçiler ve emekçiler “artık yeter” diyor. Protestoların bir an önce son bulması için polis 8 Temmuzda Harara’da ve ülkenin diğer bölgelerinde eylemcilere saldırdı. Onlarca işçiyi gözaltına alıp tutukladı. 12 Temmuzda Papaz Mawarire de gözaltına alındı. Ancak Mawarire serbest bırakılır bırakılmaz işçilere yeniden genel grev çağrısı yaptı. Çalışanlara evlerinden çıkmamalarını, üretmemelerini önerdi. Bu çağrı da olumlu yanıt buldu. Baskılar Zimbabveli emekçileri yıldırmıyor, işçiler mücadeleye devam ediyorlar. Zimbabveli işçiler, verdikleri mücadelenin başarıya ulaşması için uluslararası yardım çağrısında bulunuyorlar.