Buradasınız
Sarıgazi Bölgesinde İmza Kampanyamız Sürüyor
Sarıgazi’den UİD-DER’li işçiler
Sarıgazi’den UİD-DER’li işçiler olarak “Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyeceğiz!” kampanyamızı yoğun bir çalışma ile sürdürüyoruz. Bu kapsamda ana caddelerde, duraklarda, fabrika önlerinde imza topluyoruz. Çalışmamız esnasında kıdem tazminatına sahip çıkmanın önemine değinerek, işçilerin mücadelesiyle hakların korunacağını vurguluyoruz.
Kıdem tazminatımızı gasp etmek amacıyla çıkarılması düşünülen yasadan hiç haberi olmayan işçiler olduğu gibi, burjuva medyanın yanlış yönlendirmeleriyle bu yasanın iyi bir şey olduğunu düşünen işçiler de var. Hatta bırakalım yasayı, kıdem tazminatının ne olduğunu bilmeyen pek çok genç işçi kardeşimiz var. Dolayısıyla kampanya sırasında pek çok farklı tepkiyle karşılaşmış oluyoruz. Kıdem tazminatının fona devredilmesini iyi bir şey olarak gören işçilere bunun göründüğü gibi iyi niyetli bir yasa olmadığını anlatıyoruz. Bir kere bu fonun 10 yıl sonra ne olacağının bir garantisi var mı? Deprem vergileri, Konut Edindirme Yardımı Fonu, işsizlik fonu gibi olumsuz örnekler bize bir fikir veriyor aslında. Ayrıca kıdem tazminatı gibi bir yükten kurtulan işverenin işçi çıkartırkenki rahatlığını bir düşünsenize. Şimdi bile patronun iki dudağı arasındayız. Bu yasa geçtiğinde hepten onun ellerinde olmuş olmayacak mıyız? Hem madem hükümet bizi bu kadar çok düşünüyor, zaten alamadığımızı söylediği kıdem tazminatını vermeyen işverenleri denetlesin o halde. Caydırıcı cezalar versin. Neden vermiyor? Üstelik bu yasayı talep edenler kimler? Bizzat işveren örgütleri değil mi? İşte bütün bunları anlattığımızda “Televizyonda öyle anlatmamışlardı, bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederim” diyerek imza atan pek çok işçi kardeşimiz var.
İşten atılıp kıdem tazminatını alamayan kimi işçiler, “keşke bu haklarımı anlatan sizin gibi işçilerle tanışsaydım, bu durumda işten atıldığımda hakkımı alırdım” diyerek çalışmamızdan duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Caddelerde yaptığımız sesli ajitasyonu duyan bir işçi kardeşimiz de çalıştığı tekstil atölyesinden gelip kendiliğinden imza attı. Ailece gelip imza atan işçilerin sayısı da az değildi. Bir önceki Nükleer Karşıtı Kampanyamızdan bizi tanıyan, gelip imza atanların yanı sıra özverili çalışmamızı bir süre izleyen ve kendiliğinden gelip imza veren işçiler de vardı. “Niye uğraşıyorsunuz, bir şey olmaz” diyen, fakat bir sohbet sonrasında imza atan işçilerle de karşılaştık. Fabrika önünde çalışma yaptığımız esnada bir işçi, imza föylerimizi alarak bizzat kendisi servis içindeki bütün işçi arkadaşlarına imza attırdı.Bütün tepkiler olumlu değil tabii ki. Örneğin öğrenci olduğunu söyleyerek bu sorunun kendisini ilgilendirmediğini düşünen gençler de vardı. Ya da memur veya doktor olduğu için kendisini işçi olarak görmeyen, dolayısıyla imza atmayı gereksiz gören işçilerle de karşılaştık. Veya tam imza atacakken eşi tarafından kolundan çekiştirilip götürülen işçiler de oldu. Olumlusuyla olumsuzuyla bütün bu tepkiler sınıfımızın aynasıdır. Bu gerçeği bildiğimiz için aldığımız olumsuz tepkiler, en az olumlu tepkiler kadar normal geliyor bize.
Bu kampanya, hakkımızı gasp ettirmemek için verdiğimiz mücadelenin bir parçası olduğu için çok anlamlı bir kampanya. Ama tek anlamı bu değil tabii ki. Bir kere UİD-DER’li işçiler olarak bize öğrettiği çok şey var. Karşılaştığımız, sohbet ettiğimiz işçiler bize Türkiye’de işçi sınıfının ne durumda olduğunu gösteriyor aslında. Medyanın yalanlarına kanmış, gerçeklerden bihaber ya da farkında olduğu halde yalnız olduğunu düşünüp eli kolu bağlı duran o kadar çok işçi kardeşimiz var ki. İşte tüm bu işçilerin suya duydukları ihtiyaç kadar gerçekleri bilmeye de ihtiyaçları var. Aldığımız her teşekkür, bize yöneltilen her meraklı soru, görüşelim diyerek verilen her telefon bunu gösteriyor. Elbette ki bu kampanya sayesinde bilinçli ve mücadeleci UİD-DER’li işçiler olarak ne kadar şanslı olduğumuzu gördük bir kez daha. Patronlar sınıfının zihinlerimizi sakatlamaması için, haklarımızı yedirmemek için, insanca yaşayabilmek için mücadele etmekten başka yolumuz yok.
Her yerde hazır ve nazır
Sıcak Sıcak Fırından Çıkan Yasalar…
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...