Buradasınız
Sendikal Örgütlülüğün Önündeki Engeller Kaldırılsın!
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Haziran ayında düzenlediği konferansta, Türkiye’de sendikal hareketin önündeki engeller konusu ele alındı. Türkiye’nin sendikal hak ihlalleri ve uluslararası sözleşmelere uymama konusunda dünyanın en kötü 25 ülkesi arasında olduğu açıklandı. Sendikal hak ve özgürlükler konusunda Malezya, Zimbabwe, Nijerya, Kongo, Burma gibi ülkelerle aynı kategoride değerlendirilen Türkiye, işçilerin demokratik ve sendikal haklarını hiçe saymada başa güreşiyor.
Türkiye, sendikal örgütlenme konusunda işçi düşmanlığının en ilkel ve rezil biçimlerinden biri olan “sendikal faaliyet yüzünden işçi atmada” açık arayla Avrupa birincisi. Örneğin, sendikalı her 5 metal işçisinden 3’ünün işten atıldığı tespit edilmiş. Örgütlenme haklarını kullanarak sendikalaşmak isteyen işçiler işlerinden çıkartılıyor. Örgütlenmek isteyen işçileri tehdit eden, baskı yapan, işten atan patronlar hiçbir ceza almıyorlar. Mücadeleci işçiler ve sendikacılar gözaltına alınıyorlar. Bu şartlarda Türkiye’deki sendikalılık oranı diplerde seyrediyor. Kayıtlı çalışan 10 milyon 300 bin işçiden 900 bine yakını “kâğıt üzerinde” sendikalı çalışıyor. Kayıt dışı çalışan milyonlarca işçi de hesaba katıldığında sendikalılık oranı kâğıt üzerinde bile yerlerde sürünüyor.
Yasalar, sendikalaşmanın önündeki önemli engellerden biridir. Bir işkolunda kayıtlı işçi sayısının %10’unu üye yapamamış sendikanın, çoğunluk sağladığı işyerlerinde bile toplu sözleşme imzalama yetkisi yok! Gerçek üye sayıları dikkate alınırsa Türkiye’deki 104 işçi sendikasının büyük çoğunluğunun aslında sözleşme yapma yetkisi yok. Patronların uşaklığını yapan hükümetler, sendikaları “sözleşme yapma yetkisini düşürme” tehdidiyle hizaya sokuyor. Sendikaların tepesine çöreklenen bürokratlar ise, sözleşme yetkilerini kaybetmemek ve koltuklarından olmamak için hükümetlerin işçi düşmanı yasalarına karşı seslerini çıkartmıyorlar.
Sendikal örgütlülüğün önüne dikilen engeller 12 Eylül rejiminin ürünüdür ve ne yazık ki işçi düşmanı bu yasalar halen yürürlüktedir. 12 Eylül 1980’de işçi sınıfının örgütlülüğüne saldıran darbeci generaller, sermayenin hizmetindeki eli kanlı diktatörlerdi. Generalleri iş başına çağıran patronlar sınıfının amacı, işçi sınıfının yükselen örgütlü mücadelesini ezmek ve kazanılmış haklarını gasp etmekti. 12 Eylül’de kurulan faşist diktatörlük işçi sınıfının sendikal ve tüm siyasal örgütlerini ezip grev ve eylemleri yasakladığında, sermaye sahipleri şöyle diyorlardı: “Bugüne kadar işçiler güldü, artık gülme sırası bizde.”
İşçilerin örgütsüzlüğünden güç alan, kârlarını yükselten ve dolayısıyla da gülmeye devam eden patronlar, sendikal örgütlülüğün önündeki engellerin kaldırılmasını istemiyorlar. Onların isteklerinin dışına çıkmayan AKP hükümeti de bu yönde herhangi bir adım atmıyor. Meselâ, AB’ye üyelik süreci müzakerelerinin konu başlıklarından biri de “Sosyal Politikalar ve İstihdam.” Yıllardır devam eden müzakereler boyunca bu konu bir kez bile olsun gündeme alınamadı. Çünkü Türkiye burjuvazisi, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün standartlarına uygun sendika yasasını on yıllardır çıkartmaya yanaşmıyor. Hükümet olur olmaz, sermayenin ihtiyacı olan AB’ye uyum yasalarını ardı ardına meclisten geçirmiş olan AKP, sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldıracak adımlar atmaya yanaşmamıştır. Hükümet de muhalefet partileri de sendikal haklar söz konusu olduğunda ipe un seriyor.
Uzun bir süredir yeni bir Anayasanın hazırlanması gündemde. Ancak şunu bilelim ki, işçi sınıfı örgütlü bir tepki vermediği müddetçe hak ve özgürlükleri garanti altına alan bir Anayasa yapılmayacaktır. İşçi sınıfının sendikal örgütlülüğünün önündeki engellerin kaldırılması için aşağıdaki talepleri gündeme getirmeli ve bunların hayata geçmesi için mücadele vermeliyiz:
- 12 Eylül faşist anayasası çöpe atılsın! Demokratik hak ve özgürlükleri güvence altına alan yeni bir anayasa yapılsın!
- İşçi sınıfının örgütlenmesinin önündeki engeller kaldırılsın!
- Sendikaların önüne konan %10 işkolu barajı ve %50 işyeri barajı kaldırılsın!
- İşçilerin sendikaya üye olmasında noter şartı kaldırılsın!
- İşçinin üretimden gelen gücünü kullanmasının önündeki engellere son!
- Siyasal grevin, dayanışma grevinin ve genel grevin önündeki tüm engeller kaldırılsın, yasak olmaktan çıkartılsın!
- “Memur” statüsünde çalışan tüm kamu emekçilerine grevli toplu sözleşme hakkı! Emeklilere ve öğrenci gençlere sendika kurma hakkı!
- İşçiler ve “memur” statüsünde çalışan kamu emekçileri istedikleri sendikaya üye olabilsin!
- İşyerinde referandum hakkı yasallaşsın!
- İşçilerin sendikadan istifa etmesi için baskı yapan patronlar yargılanıp cezalandırılsın!
- Basın ve toplanma özgürlüğü önündeki engeller kaldırılsın, sınırsız basın ve toplanma özgürlüğü!
Kız Çocuğu
Çürümeye Boyun Eğmeyelim!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
Son Eklenenler
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...