Buradasınız
Şikâyet Etme Harekete Geç!
Gebze’den bir kadın metal işçisi
“Nerede hareket orada bereket” sözünü bilmeyenimiz yoktur. Bu sözü, özellikle işçi sınıfı açısından düşünecek olursak, tam da yerinde bir sözdür. Geçmişten mücadele deneyimleri olan ya da o dönemlere tanıklık eden aile büyüklerinin de bu söze katkıları vardır. Mesela; “eskiden evin bereketi vardı, şimdi paranın değeri, sofranın bereketi yok” diye.
Olmaz tabi, neden olsun ki! Eskiden işçiler sürekli bir dayanışma halinde olurlardı. Yeri geldiğinde işten atılan başka bir fabrikanın işçisine sahip çıkmak, yeri geldiğinde iş güvenliği önlemlerinin alınması için üretimden gelen güçlerini kullanıp harekete geçerlermiş. Harekete geçenler için dayanışma grevi yapıp, sınıf kardeşleri istedikleri hakkı alana kadar destek olur, üretimi durdurur işbaşı yapmazlarmış. Çünkü bilinirmiş ki ekmek davası için verilen dava hak alma davasıdır ve haklıdır. Gitgide hareketten artan bereketler saymakla bitmemiş; kreş hakkı, 8 ikramiye, sendika kurma-sendikalı olma hakkı, kıdem tazminatı hakkı, doğum izni, süt izni, evlilik yardımı, yıllık izin hakkı gibi saymakla bitmeyen işçi hakları. Yani uzun lafın kısası gerçek şu ki elimizde kalan hak kırıntılarının tümü, geçmişte işçilerin hareketi sonucu kazanılmış haklarıdır. İşçiler istemeden ve mücadele etmeden hangi hak durduk yere verildi ki? Yürüttüğü çetin mücadeleler sonucunda nice başarısı vardır Türkiye işçi sınıfının. Fakat mücadele geriledikçe ve mücadele alanları boş bırakıldıkça bugün işçi sınıfının kazanım hanesi ne yazık ki boş kalmıştır.
Günümüzde her fabrikada şikâyetler birbiri ardına sıralanmaktadır fakat işçi sınıfı doğru bir sınıf refleksi geliştiremiyor. İşçiler şikâyet ediyor ama geçmişteki işçi kuşaklarından örnek almak gibi bir düşünceye yönelmiyorlar. İşçiler sadece kaybedilen haklar karşısında şikâyet ediyorlar. “Eskisi gibi rahat geçinemiyoruz. Eskiden sekiz ikramiyemiz vardı artık asgari ücreti zor alıyoruz. Biz yine öyle böyle yaşadık, çocuğumun durumu daha kötü Allah sonlarını hayır etsin. Hastaneye gidiyoruz devlet hastanesinde bile katkı payı ödüyoruz. Kimse bir şey yapmıyor. İşsizlik ödeneğinin bir kısmı biz işçilere ödenmiyor, patronlara teşvik paketi olarak peşkeş çekiliyor” diyen işçilerin şikâyetleri uzadıkça uzuyor. Peki, sorunlar bunca ağırlığınca işçilerin önünde kangren gibi dururken, yalnızca şikâyet etmek yeterli olacak mıdır? İşçilerin dünyaları yalnız evlerinde yaşadıkları geçim sıkıntısı ve borçların ekseninde dönmektedir. Yaşanan sorunlara karşı tek başına şikâyet etmek, giden hakları geri getirecek mi, ya da işçilerin sorunlarını çözecek mi? Bugüne dek hiçbir mücadele tek başına şikâyet etmekle kazanılmamıştır.
Bu dünya öküzün boynuzunda değil, patronların plazalarında değil, işçilerin nasırlı ellerinde dönmektedir. Patronlar karşısında gücünü gösterememesi işçileri yakınma ve homurdanmaya itiyor. İçten içe rahatsız olan işçi kimseden bir şey olmayacağına inandırmak istiyor kendini. Örgütsüzlük karşısında kendini avutuyor ve kendi gücünü yok sayıyor. Oysa işçiler birleştiklerinde ve örgütlü hareket ettiğinde, sermaye sınıfı karşısında koca bir dev olduklarının farkına varacaklardır. Şikâyet etmek yerine mücadele etmenin doğru yol olduğunu göreceklerdir. İşçilerin içinden geçtiği kritik dönem şikâyet edip dövünmenin değil kenetlenip örgütlenerek mücadele etmenin dönemidir.
Uykuya Dalıyorum Ayakta Dururken
Emekçi Kadına Dönük Dayatmalar Sürüyor
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...