Buradasınız
Sincanlı İşçilere Kampanyamızı Tanıttık
Sincan’dan bir meslek lisesi öğrencisi
18 Ocak Pazar günü, Sincan’da, derneğimiz UİD-DER’in başlattığı “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır!” kampanyasını tanıtmak amacıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Benim görevim, kortejin yan tarafında bildiri ve bülten dağıtarak işçilere kampanyamız hakkında bilgi vermek ve taşeronlaştırma, uzayan iş saatleri ve düşük ücretler hakkındaki şikâyet ve fikirlerini dinlemekti.
Kortejimiz henüz yürüyüşüne başlamadan, çevredeki işçi ve emekçiler, ya merakla bizleri izliyor ya da elimizdeki bildirileri alarak, “Bakabilir miyim?”, “Siz ne yapıyorsunuz?” gibi sorular soruyorlardı. Sincan işçilerinin pek çoğu taşeron işçidir. Bu işçiler taşeron lafını duyar duymaz hemen taşerona tepkilerini gösteriyorlar. Örneğin bir işçi kardeşimize “Taşeron hakkında ne düşünüyorsunuz?” dedim. “Biz de taşeron işçisiyiz. Kahrolsun bu sistem. Bu sistemde işçinin ne canına ne de aldığı ücrete önem veriliyor. Ama elimizden bir şey gelmiyor” dedi. İşçiler taşeron hakkındaki tepkilerini öfkeyle dile getirdiler. Onların bu öfkesini doğru yere kanalize edecek olan örgütlü işçilerdir.
Sincan’da başlattığımız bu kampanyanın amacına ulaşacağına inanıyorum. Orada, o basın açıklamamızda bizleri meraklı gözlerle izleyen ve can kulağıyla dinleyen işçilerin gözünde bunu görebildim. Biz başladıktan kısa bir süre sonra elimdeki bildiri ve bültenler bitti. Ben meslek lisesi son sınıf öğrencisi olarak erken yaşımda mücadeleye atıldığım için kendimi şanslı hissediyorum.
Yaşasın işçilerin uluslararası mücadele birliği!
Analar
Sen Kimin Temsilcisisin?
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...