Buradasınız
Sınıf Bilinçli İşçiler Olursak Kazanacağımız Çok Şey Var
Esenyurt’tan bir kadın işçi
Sizlerle işyerinde bir işçi arkadaşımızın başına gelen bir olayı paylaşayım. Bizim işyerinde her sene maaşlara zam yapılır. Bu sene eski elemanlara çok az zam yapıldı, yenilere de hiç yapılmadı. Ben ve birkaç arkadaş zam istemek için müdürün yanına gittik. Önce ben içeriye girdim, zam istediğimi söyledim. Müdürün verdiği cevap ise şöyleydi: “Çok beklentiye girmeyin, size ancak 20 lira zam yaparım.” Ben de güldüm ve “20 lira ne abi? Ben Cuma günü camiye gitsem daha fazla para toplarım, hem ben hakkım olanı istiyorum” dedim. “Tamam, bir şeyler yaparım” dedi ve ben de odadan çıktım.
Benden sonra başka bir arkadaşım içeri girdi. O da zam istediğini söylemiş. Bu defa müdür “senin çalışma performansını beğenmiyorum o yüzden zam yapamam” demiş. Arkadaşım “performansımı beğenmiyorsanız beni işten çıkarın” deyince müdür “ben niye seni çıkarayım sen kendin çık” demiş. Arkadaşım “verin benim ihbar tazminatımı ben gideyim” demiş ve müdür de “ne ihbar tazminatı 5 aylık elemansın öyle bir şey yok, üretimde çalışamıyorsan sana merdivenleri sildiririm” demiş. Arkadaşım “siz bana mobing uygulayamazsınız, hem siz bize hep haksızlık ediyorsunuz, fazla mesailere bırakıyorsunuz ve bu fazla mesai saatlerini maaşımıza yansıtmıyorsunuz, bu bir suçtur sizi şikâyet edeceğim” demiş. Müdür bunu duyunca hemen “sus bekle muhasebeyi arıyorum paranı yatırsınlar” demiş. Arkadaşım üretime geldi ve bizlerle vedalaştı. Bir saat bekleyip “paramı bankaya yatırsınlar sonra gideceğim bu patronlara güven olmaz” dedi. Sonunda da ihbar tazminatını alarak çıktı.
Evet, doğru söylüyordu patronlar sınıfına güven olmaz. Bu işçi arkadaşımız yasal haklarını bildiği için hakkı olanı aldı. Hakkımızı bilmemiz güzel fakat tek başına bilmemiz yetmez, işçiler olarak hepimizin bilmesi gerekir. Sınıf bilinçli işçiler hakkını alır. Bugün işyerlerimizde bir sürü haksızlığa uğruyoruz, aman işimizden olmayalım diye ses çıkartamıyoruz. Ömrümüzü çalıyorlar, bedenimiz yorgun düşüyor. Aldığımız ücret kendi ihtiyaçlarımıza yetmiyor. Böyle gelmiş böyle gider diyorlar. Biz böyle gelmiş böyle gitmez, diyoruz. Gün gelir her şey değişir. Gelin hep beraber bu haksızlığa hayır diyelim!
Ahmet Yıldız Bu Ortalamaya Girer mi?
Şaşırma Mücadele Et
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...