Buradasınız
Taleplerimiz Ne Kadar da Haklı!
Sincan Organize’den bir işçi
Merhaba dostlar. Derneğimiz UİD-DER’in başlattığı “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım” kampanyası bütün hızıyla devam ediyor. Açtığımız stantlarda birçok işçi arkadaşa ulaşıyoruz. İşçi arkadaşlara, patronların gözünde bir işçinin kolunun kopmasının, parmağının gitmesinin ya da işçinin makine başında ölmesinin hiçbir anlamı olmadığını anlatıyoruz. Hükümetin de yasa çıkararak patronlara destek verdiğinden bahsediyoruz. En son yürürlüğe konan iş güvenliği yasası iş kazalarında patronların sorumluluğunu kaldırarak işçilerin üzerine yükledi. Yani her işçi kendi canından sorumludur anlamına getirdi. Bir de iş güvenliği uzmanlarını da fabrikalara yerleştirdi ki, patronlar işçilerini düşünüyormuş havası verildi. Ama işini yapmak isteyen iş güvenliği uzmanlarını kapının önüne koymayı da ihmal etmediler. Sincan Organizede çalıştığım fabrikada olduğu gibi.
Preshane bölümünde iş kazaları fazlalaşmıştı. İşçi arkadaşımızın birinin eli kalıbın altında kaldı, diğer işçi arkadaşımızın ise parmağı koptu. Bu olaylar üzerine artık dayanamayan iş güvenliği uzmanı presteki makinelerin bakımının yapılmasını ve pres makinelerine sensör konulmasını istedi. Bu istekleri yerine getirmeyen patron pres makinesine sensör isteyen iş güvenliği uzmanını o gün kovdu.
Evet dostlar, stantlarda birçok işçi arkadaşımıza anlattığımız gibi biz UİD-DER’li işçiler:
-
-İş sağlığı ve güvenliği kurulları tüm işyerlerinde kurulsun ve işçilerin yönetimine verilsin, bu kuruldaki işçi temsilcilerinin işten atılması yasaklansın!
-İşyeri hekimlerinin ve iş güvenliği uzmanlarının ücretleri, sendikaların ve meslek örgütlerinin denetimindeki bir devlet fonundan karşılansın!
-Gerekli önlemleri almayan, denetimleri engelleyen patronlara ağır para ve hapis cezaları getirilsin!
-İşçilere, gerekli önlemler alınmadığı takdirde topluca üretimi durdurma hakkı tanınsın!
-Ağır ve tehlikeli işlerde gece vardiyaları yasaklansın!
-Ücretler yükseltilsin, iş saatleri düşürülsün!
Taleplerimizle yola çıktık. Bu taleplerimizi ve birçok hakkımızı almak için bu haklı mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir.
YAŞASIN İŞÇİ SINIFI!
YAŞASIN HAKLI MÜCADELEMİZ!
Fabrika Kızı
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...