Buradasınız
Taşeron Cennetlerinden Biri de Tersaneler
Tuzla Kimyacılar Organize Sanayi Bölgesinden bir işçi
İşçi Dayanışması bültenimizi işçi arkadaşlarımıza ulaştırmak için tersaneye gittiğimizde bize yaşadıkları sorunları anlatıyorlar. Vasıflı işçilerin büyük çoğunluğunun üçüncü boğaz köprüsünün ayaklarının yapımı için çalışmaya gittiğini söylüyorlar. Tersaneye her gidişimizde yeni yüzlerle karşılıyoruz. Yeni yüzler gördükçe kaygıyla soruyoruz: “Çalışırken yeterince güvenlik önlemi alınıyor mu?” Cevapları hep aynı: “Baret, iş ayakkabısı, tulum ve eldiven veriliyor. İşe ilk girişte iş güvenliği eğitimi verilir gibi yapılıyor. Bunlar yetmiyor, yetmez. Biz uygunsuz ortamda çalışmak istemiyoruz. Fakat itiraz ettiğimizde işten atılmakla tehdit ediliyoruz.”
Bir işçi arkadaş, “kaç metre yüksekten binlerce kilo ağırlığında metal kapak düşüyor. Buna önlem almıyorlar. Onlar için baret takıyorsak her şey tamam. Bu namussuzlar kafamıza plaka düştüğünde baret ezilirse ölümüzün üstünden kırık bareti alır yenisi kafamıza takarlar” diye anlatıyor yaşanan vahşeti. Birlikte niye karşı durmuyorsunuz diye sorduğumuzda da birçok işçinin yaptığı gibi birbirlerine kızıyorlar. “Bu işçilere güven olmaz” diyorlar. Yaşadıkları bazı sorunlarda nasıl yalnız kaldıklarını anlatıyorlar. Ama içlerinde hakkını almak için inatla mücadele eden işçi arkadaşlarımız da var. Ancak birbirlerinden habersizler. Bir tersane işçisi arkadaş genç yaşına rağmen yıllardır taşeron şirketlerin işçileri nasıl bir cendereye hapsettiğini anlatıyor: “Taşeronun taşeronunun taşeronunda çalışıyoruz.” En son çalıştığı taşerondan ücretini bile alamadığı için içten çıkmak zorunda kalmış. Hakkı olan ücreti alabilmek için Alo 170’i arayıp işyerini şikâyet ettiğini, ancak ondan sonra şikâyetini geri çekmek koşuluyla ücretinin ödendiğini söylüyor. Hatta şikâyet ettiği için tersanelerde fişlendiğini ve güvenlikçilerin bir süre onu iş başvurusu için bile içeri almadığını anlattı.
İşçilerin mücadele etmesinden korkan tersane patronları işçilerin birlik olmaması ve hakkını aramaması için çeşitli engeller koyuyor. Ama tersanelerde koşullar ağırlaşmaya devam ediyor. Sadece bir tersanede bile onlarca taşerona bölünmüş işçiler birleşip örgütlenememekteler. Ancak bütün bunları değiştirmek için mücadele etmek dışında da bir seçeneğimiz yok. Tersanede çalışan işçi arkadaşlarımızın taşeron ve güvencesiz çalışmaktan kaynaklı yaşadıkları tüm bu sorunlar bize bir kez daha UİD-DER’in “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine ve Taşeronlaştırmaya Hayır!” kampanyasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. İşçiler olarak yaşadığımız tüm sorunları çözmek ve bu saldırılara, pervasızlığa dur demek için birlikte mücadele edelim.
Dur De!
Maltepe İşçilerinden Mektup Var
Son Eklenenler
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...