Buradasınız
Taşeron Düzeni Devam Ediyor
AKP hükümetinin “taşerona kadro” müjdesinin pulları kısa zamanda dökülmeye başladı. Bir hafta içinde Meclise geleceği söylenen tasarının akıbeti şimdilik belli olmazken, müjdeli haberlerin üzerinden çok zaman geçmeden KİT’lerde çalışan işçilerin kadro dışı kalacağı açığa çıktı. Bu durum, aslında hükümetin taşerona bir çözüm bulmak değil, işçileri oyalamak istediğini ortaya koyuyor. Kamuda çalışan taşeron işçilere defalarca kadro vaadinde bulunan AKP hükümeti, her seçim sonrasında bu vaadini erteliyor ve umutları bir başka bahara bırakıyordu. Tam da AKP’nin oy oranlarının düştüğü bir dönemde hükümet, taşerona kadro sözünü hatırladı! Ancak açıklanan taslak işçilerin beklentilerini karşılamıyor. Taşeronluk sistemi ise yerli yerinde duruyor!
Çalıma Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun kamuda ve belediyelerde çalışan yaklaşık 900 bin işçiye kadro verileceğini açıklamasından hemen sonra, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek düzenlemenin KİT’lerde çalışan işçileri kapsamayacağını söyledi. Şimşek’e göre kamu iktisadi teşekküllerinde (KİT’lerde) kadrolu çalışma rekabete engel olurmuş!
Çalışma Bakanının açıklamalarına göre, kamuda çeşitli kurumlarda taşeron şirketlere bağlı olarak çalışan 450 bin işçi, Devlet Memurları Kanunundaki 4/D statüsünde sürekli işçi olarak kadroya alınacak. Ancak bu düzenlemenin özel bütçe kapsamında olmayan; aralarında Anadolu Ajansı, TRT, TPAO, Çay-Kur, Elektrik Üretim A.Ş., PTT, Milli Piyango, TCDD gibi KİT’lerde çalışanları kapsamayacağı ifade ediliyor.
Sürekli işçi kadrosuna “eşitlik ilkesi” gerekçesiyle sınav, mülakat ve güvenlik soruşturması aşamalarından sonra alınacak işçilerin tayin hakkı olmayacak. Bakan’ın açıklamasına göre, 52 günlük ilave tediye ücreti dışında ücretlerde de bir değişim olmayacak. Bunun anlamı, taşerondan kadroya alınacak işçilerin ücretlerinin, diğer “kadro”lardan daha düşük olacağıdır. Hem “eşitlik” ilkesinden söz ediliyor hem de ayrımcılık yapılıyor.
Belediyelerde ve il özel idarelerinde taşeron şirketlerde çalışan yaklaşık 400 bin işçinin, bu kurumlara ait iktisadi teşekküllerde yani belediye şirketlerinde istihdam edileceği ifade ediliyor. Belediyelerde örgütlü DİSK/Genel-İş Sendikası, “taşerona kadro” düzenlemesinin genişletilmesi talebiyle binlerce belediye işçisinin katılımıyla eylemler gerçekleştiriyor. Genel-İş, işçilerin kamu istihdamının dışına atılarak güvencesizliğe mahkûm edildiğine dikkat çekiyor. Belediye şirketlerinde çalışanlar dâhil tüm taşeron şirketlerde çalışanların 657/4-D kapsamında istihdam edilmesi talebini dile getiriyor.
Konuya ilişkin bir açıklama yapan DİSK Başkanlar Kurulu da, “kayıtsız şartsız kadro” talebini dile getirdi: “İkinci sınıf kamu işçiliğine hayır, haklar eşit olmalı! Kadroya alınan işçilerin ücretleri aynı işi yapan diğer kamu çalışanları ile aynı olmayacak. Kadroya alınan işçilerin sendika üyelikleri, kamu toplu sözleşme kapsamında olmaları ve grev hakları konusunda diğer işçilerden farklı, istisnai, sınırlandırıcı bir düzenleme kabul edilemez.”
AKP hükümeti “taşerona kadro veriliyor” diyerek sanki taşeronluk sistemi kaldırılıyormuş gibi bir hava yaratıyor. Oysa gerçek bu değil. Özel sektördeki milyonlarca işçi taşeron sisteminde düşük ücrete ve güvencesiz olarak çalışmaya devam edecek. Taşeronluk sistemiyle birlikte özel istihdam bürolarının kaldırılması ve iş cinayetlerinin önüne geçilmesi ancak işçilerin birleşik mücadelesiyle mümkün olabilir!
Ahmet Yıldız Bu Ortalamaya Girer mi?
Canımız mı Çıksın Yoksa Sesimiz mi?
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...