Buradasınız
Tatil Yapmak İhtiyaç mı Lüks mü?
GOSB’dan metal işçisi bir kadın
Zor zamanlardan geçiyoruz. Kriz, zam üstüne zam, baskılar, yasaklar… Bilcümle gardiyanlar çevremizi sarmış gibi. Azımız bunların biraz olsun farkında olarak devam ediyor yaşamına, kimimizse hiç farkında olmadan. Ama gerçek şu ki; bazen gülerek eğlenerek, bazen ağlayarak, üzülerek, yiyerek içerek yani tüm yaşamsal faaliyetlerimize devam ederek yaşıyoruz hayatı ki bunlar günlük hayatın içinde kendiliğinden akıp gidiyor. Bunları düşünürken aklıma şu soru geliyor. Günler kendiliğinden akıp giderken, yaz mevsimi gelmiş sıcaklar bastırmışken “tatil yapmak işçiler için bir ihtiyaç mı lüks mü?”
Biz işçiler koca bir yıl boyunca hiç durmadan çalışırız arılar gibi üretiriz, üretiriz, üretiriz. Neden bu kadar çok üretiyoruz diye hiç sormadan üretiriz. Bazen ürettiklerimiz yetmez daha fazla üretmek için fazla mesai yaparız. Hayat acısıyla tatlısıyla bir bütündür. Güzel günler de görürüz elbet sevdiklerimizle yan yanayken acı günler de. Bazen çevremizdekilerin ani ölümleri sarsar ruhumuzu, hastalıklar, kederli günler. Yani her şeyi sığdırırız bir yılın içine. Bedenimizle birlikte ruhumuz da yorulur. Bir yıl boyunca sınırlarından çıkamadığımız şehir hapishanesinin sınırlarından çıkmak en çok da biz üretenlerin ihtiyacıdır. Derin bir nefes almak, alarm sesleriyle uyanmamak, bu güzelim dünyanın denizinin tuzunu, doğanın yeşilini tatmak, gezmek yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak hem ihtiyacımız hem de hakkımızdır.
Biz de bir grup arkadaş küçük bir tatil yapalım dedik. Kendimi çok şanslı buluyorum çünkü gerçek insanlarla gerçek duygular yaşamaktan daha güzel bir şey yoktur bu hayatta. İlk gezi planımız Maden Deresi’neydi. Lastik ayakkabılarımızla derenin içinden şelaleye kadar yürüdük. Yol boyu ağaçlar, koca dağlar, tüneller eşlik etti bize. 1900’lü yıllarda burada maden işçileri altın, çinko çıkarmak için çalışmışlar. Kim bilir bu derede nice madencinin hayalleri kalmıştır. Daha sonra yolumuz Acarlar Longozuna düştü. Ben de ismini ilk defa duydum ve doğru telaffuz edene kadar farklı denemelerimiz oldu. Longoz su içine batmış orman demekmiş. İçinde birçok canlının yaşadığı, suyun yüzeyince nilüfer çiçeklerinin açtığı doğa harikalarından biri. Suyun yüzeyindeki yaprakları gördüğümde önce ağaçları gözden geçirip hangi ağaçtan düştüğünü bulmaya çalıştım. Daha sonra nilüferlerin suda açtığını öğrendim, kendime güldüm. İlginç şey doğrusu. Fabrikada hangi ürün için hangi hammadde kullanılır bilirim ama suda açan nilüfer çiçeklerini yeni öğrendim. Hayat yalnızca karnımızı doyurmaktan ibaret olmamalı. Dünyanın tüm güzelliklerini kendi ellerimizle emeğimizle biz işçiler yaratırken tadını şimdilik emeğimizi çalanlar çıkarıyor. Bu hayatın her şeyini üreten biz bu dünyanın nice nimetlerinden mahrum yaşıyoruz. Kim bilir bilmediğimiz görmediğimiz daha ne güzellikler var.
İlk soruma geri dönüp tekrar soruyorum “tatil yapmak işçiler için ihtiyaç mı lüks mü?” Ne kadar farkındayız ruhumuzun da bedenimizin de tatil yapmaya ihtiyacı olduğunun?
Dünyaca
Sağlık Alanında Sorunlar Büyüyor
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...