Buradasınız
TÜPRAŞ, Lipton, Cem Bialetti İşçilerinden Eylemler
TÜPRAŞ İşçileri Kenetlendi!
TÜPRAŞ’ta toplu sözleşme sürecini tıkayan sermaye karşısında farklı bölgelerdeki rafinerilerde çalışan işçiler kenetlendi. Petrol-İş Sendikası üyesi TÜPRAŞ işçileri, taleplerini kabul etmeyen ve çeşitli hak gaspları dayatan Koç Holding yönetimine ve patron sendikası KİTLAS’a karşı “tek vücuduz, tek yumruğuz!” mesajı veriyor!
Şu an arabulucu aşamasında olan toplu sözleşme görüşmelerinde, TÜPRAŞ yönetimi, işçilerin çeşitli haklarını gasp etmek istiyor. Vardiya sisteminin değiştirilmesini, esnek çalışmanın hayata geçirilmesini, daha önce 10 günden 8 güne düşürülen mazeret izninin yarıya indirilmesini dayatan yönetim, sözleşme süresini de 2 yıldan 3 yıla çıkartmak istiyor. TÜPRAŞ’ın İzmir, Kocaeli, Kırıkkale ve Batman’daki rafinerilerinde çalışan 4300 işçi ise patronun bu dayatmalarına boyun eğmiyor ve bir süredir iş bırakma eylemleri yapıyor. İş bırakma süresini tam güne çıkaran işçiler, haklı ve meşru bir mücadele verdiklerine olan güvenle mücadeleyi yükseltiyorlar!
Eş zamanlı eylemler yapan TÜPRAŞ işçileri, aynı zamanda farklı rafinerilerdeki eylemlere de dayanışma ziyareti yapıyor. 9 Mayısta İzmit’te çalışan işçiler, Aliağa’yı ziyaret ederek anlamlı bir dayanışma örneği ortaya koydular. Aralarında Petrol-İş İzmit Şube Başkanı Salih Akduman’ın da bulunduğu heyet, İzmir Aliağa’daki direnişi ziyaret etti. İzmit rafinerisi işçilerinin selamını getirdiklerini belirten heyet, farklı rafinerilerde çalışan TÜPRAŞ işçilerinin taleplerinin ve mücadelesinin ortak olduğunu vurguladı. Ortaya konan dayanışma örneğinin mücadelelerini güçlendirdiğini belirten Aliağa TÜPRAŞ işçileri ise, kendilerinin de İzmit, Kırıkkale ve Batman’daki işçileri ziyaret edeceklerini söylediler.
Lipton İşçileri Üretimin Askıya Alınmasına Karşı Eylem Yaptı
Artvin’in Arhavi ilçesinde çay üretimini 1 yıl askıya alan Unilever’e ait Lipton çay fabrikası işçileri eylem yaptı. Demokratik kitle örgütlerinin destek verdiği eyleme işçi aileleri de katıldı. Ekonomik krizin faturasının kendilerine kesildiğini belirten Lipton işçileri, “Ölmek Var Dönmek Yok!” diyerek kendilerini mağdur edecek tutumlar karşısında mücadele edeceklerini vurguladı.
Fabrika önüne yürüyen işçiler ve destekçileri, “Sadaka Değil, İşimizi İstiyoruz”, “Hak Verilmez, Alınır!” yazılı dövizler taşıdılar, sloganlar attılar. Fabrika önünde konuşan Tek Gıda-İş Sendikası Dosan Şube Başkanı Mustafa Yüksel, bölgede Unilever’e bağlı üç Lipton çay fabrikası olduğunu ve patronun ekonomik krizin faturasını bu fabrikalarda çalışan işçilere kestiğini belirtti. Yüksel, Unilever patronunun üretimde daralmaya gideceğini ve bu çerçevede bir fabrikadaki üretimi askıya alacağını duyurduğunu aktardı. Sendika olarak işçilerin bu süreçte yaşayacağı mağduriyetleri ısrarla anlattıklarını söyleyen Yüksel, sendikanın yaptığı hiçbir teklifin patron tarafından değerlendirmeye dahi alınmadığını belirtti.
Taleplerinin kabul görmemesi halinde eylemlerinin diğer fabrikalara da yayılacağını dile getiren Yüksel; “Biz bu onurlu mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Eylemlerimizin şiddeti artacaktır. Bölgedeki diğer 2 fabrikada da sendikal haklarımızı kullanarak üretimi yavaşlatacağız” dedi.
Cem Bialetti İşçileri “Grev” dedi!
Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu Cem Bialetti fabrikasında toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler greve çıktı. Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde bulunan ve mutfak eşyaları üreten Cem Bialetti’nin duvarlarına grev pankartları asıldı, grev halayları çeken ve sloganlar atan işçiler kararlılıklarını ifade etti.
Toplu sözleşme görüşmelerinde Birleşik Metal-İş’in 4 lira 40 kuruş zam istemesine karşılık Cem Bialetti patronları sadece 1 lira 60 kuruş zam önerisinde bulunmuştu. Taleplerini karşılamaktan uzak olan bu teklif karşısında grev kararı alan işçiler, geri adım atmadı ve 8 Mayısta greve çıktı. Enflasyon hesaplamalarının kendi gerçekliklerini yansıtmadığını söyleyen işçiler, patronun “resmi” enflasyonun dahi altında bir zam önermesine yönelik öfkelerini dile getirdi. Grevci Cem Bialetti işçileri, talepleri kabul edilinceye kadar mücadele edeceklerini vurguluyorlar.
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
- Erciyas Çelik Boru İşçileri Grevde
- Özak İşçileri İstanbul ve Urfa’dan Seslendi: Geri Adım Atmayacağız
- Özak Tekstil İşçileri Direnişlerini İstanbul’a Taşıdı
- Şahinkul Makina İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Kromevye’de Hukuksuzca İşten Çıkarılan İşçi Direniyor!
- 2023’ten 2024’e Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor!
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Grevlerle Direnişlerle Sürüyor!
- Corning Optik Grevinde Anlaşma Sağlandı!
- İstanbul’da Özak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Eylemleri
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...