Buradasınız
Ücret Farkıyla, Yakanın Rengiyle Ayrışma, BİRLEŞ!
Gebze’den bir işçi
Kârına kâr katmak isteyen sermaye sahipleri, işçilerin ücretlerini düşürebilmek için ellerinden geleni yaparlar. Düşük ücret işçilerin sınıfsal sorunudur. İşletmenin büyümesi gerektiğinden tutun da, performansımızın yetersiz olduğuna kadar bizleri düşük ücretlere mahkûm etmek için türlü oyunlara başvururlar. Bizleri birbirimize düşürmeye çalışırlar ve sorunlarımızın esas sorumlusunun biz veya bizim gibi işçiler değil de sermaye sistemi olduğunu görmemizi istemezler.
İş arkadaşlarımızla aramıza küçük ücret farkları koyarlar. Bunu görünce, bizimle aynı tezgâhta çalıştığı halde bizden elli lira, yüz lira daha fazla aylık alan iş arkadaşımıza tahammül edemez oluruz. Bir düşünelim, patronlar neden ücretleri düşük olmasına rağmen bir de aynı bölüm içindeki işçilerin ücretlerini kıdem yılına, performansa veya cinsiyete göre farklılaştırırlar? Çünkü patronlar bu sayede işçiler arasında rekabeti ve kıskançlığı körüklerler, böl parçala yönet taktiğiyle işçileri daha rahat sömürürler. Rekabete ittikleri işçilerin birlik olmasının zorlaşacağını ve gerçek sorunlarını fark edemeyeceklerini bilirler.
Geçenlerde genç bir arkadaşıma “bence maaşımız en az altı bin lira olmalı” dediğimde (2018 için yoksulluk sınırı, 6,252 lira) “oğlum, altı bin lira istiyorsan mühendis, doktor, avukat falan olsaydın o zaman” dedi. Beyaz yakalıların pek çoğunun o kadar ücret alamadığından haberi yoktu. Ben de ona, “iyi güzel söylüyorsun da bizim ihtiyaçlarımız yakamızın rengine göre veya performansımıza göre değişmiyor ki. O zaman ev sahibine gidip ‘ben mavi yakayım benim ücretim düşük, kiramı yarıya düşür’ ya da ‘bu ay devlet benden vergi kesmesin’ desem kabul ederler mi? Almaya gelince yakamızın rengi ya da mesleklerimize göre ayırmayan sermaye düzeni, ücret vermeye gelince yakamızın renginden tutun da performansımıza kadar her türlü ayrımı yapıyor ve biz de bunu normal zannediyoruz. Bu nedenlerle birbirimize düşüyoruz.” Arkadaşım “haklısın valla hiç böyle düşünmemiştim” dedi.
İşçilerin gerçek olmayan ayrımlarla bölünüp parçalanmaları; ücretleriyle, yakalarının rengiyle ayrışmaları sermaye sınıfının yararınadır. İşçilere hiçbir faydası yoktur. Sorunlarımızın ortak olduğunu ve çözümün de yakamızın rengine, işkolumuza bakmadan birleşmekten geçtiğini bilmeliyiz. Tornacı, paketçi, kalıpçı, ütücü, makineci, beyaz yaka, mavi yaka, metal işçisi, taşıma işçisi, gıda işçisi fark etmez, düşük ücretler tüm işçilerin ortak sorunudur. Sorun, kıdem, meslek, yaka farkı değil kâr düzeni olan kapitalizmdir. Çözümü yanlış yerde arama, ayrışma birleş!
YÜREKLERİN GEZİNTİSİ
İşçi Sohbetlerinden Yansıyanlar
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...