Buradasınız
UİD-DER’in 1 Mayıs Şenlikleri Tuzla’dan Başladı
UİD-DER’in bu seneki 1 Mayıs şenlikleri 14 Nisanda Tuzla’da başladı. Tuzla temsilciliğinde yapılan şenliğe çeşitli sektörlerden sendikalı ve sendikasız pek çok işçi katıldı. Genel-İş İstanbul 1 Nolu Şube yönetimi ve işyeri temsilcileri ile Koop-İş ve Petrol-İş işyeri temsilcileri de şenlikte yerlerini aldılar.
Mücadele şiirlerinin, şarkıların ve marşların yer aldığı şenlikte yapılan sunumda, slâytlarda ve videolarda 1 Mayıs’ın işçi sınıfı için tarihsel anlam ve önemi ortaya kondu. 1 Mayıs’ın doğuşu ve geçmişten günümüze taşınması üzerinde duruldu. Türkiye’de tüm baskı ve yasaklamalara rağmen işçilerin 1 Mayıs’a sahip çıktığına vurgu yapıldı. 500 bin kişilik 1977 1 Mayıs’ının görkemli görüntüleri izlendi ve oradan günümüzle bağ kuruldu.
Sunumda, kapitalizmin küresel ölçekte krizde olduğu, sistemin çürüdüğü ve işçi sınıfının başka bir dünya istediği vurgulandı. Bu sözlerin salondan yoğun alkış alması, emekçilerin özlemlerinin ifadesiydi. Krizin bedelini ödemek istemeyen ve sermayeye karşı mücadele eden onlarca ülkeden işçilerin görüntüleri salonda büyük etki yarattı. Bangladeş’ten Mısır’a, Tunus’tan ABD’ye, Yunanistan’dan Hindistan’a, Güney Afrika’dan Kolombiya’ya kadar onlarca ülkede eylemler yapan işçiler, “krizin bedelini patronlar ödesin, patronları istemiyoruz” diye haykırıyorlardı. Türkiye’deki işçi mücadelelerinin de yer aldığı görüntüler, işçi sınıfının uluslararası bir sınıf olduğunu, sorunlarının ve çözümlerinin de aynı olduğunu çarpıcı bir şekilde gösteriyordu. Sunum boyunca umuda, mücadeleye ve yeni bir dünya kurma arzusuna vurgu yapıldı. Şiirler, şarkılar ve marşlar yoğun alkış aldı ve duygusal anlar yaşattı. UİD-DER’in, yürüttüğü kampanyalarla işçi sınıfının sorunlarına sahip çıktığı, duyarlılık yarattığı ve işçileri örgütlediği de etkinlikte anlatıldı. Kıdem tazminatına, iş saatlerinin düşürülmesine ve ücretlerin yükseltilmesine dair kampanyaların ne denli etkili olduğu ifade edildi. UİD-DER’in, bu 1 Mayıs’a “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyasıyla hazırlandığı belirtilirken; taşeronlaştırmaya, sendikasızlaştırmaya, kıdem tazminatının ortadan kaldırılmasına, uzatılan iş saatlerine, düşük ücretlere, durmayan iş cinayetlerine karşı 1 Mayıs’ta birlik olma, işçi sınıfının gücünü ortaya koyma çağrısı yapıldı. Kürt halkının taleplerinin karşılanması ve barışın sağlanması istendi.Şenliğin sonunda peş peşe işçi ezgileri söylendi ve büyük bir coşku yaşandı. Etkinlik bittiğinde salondaki alkış dakikalarca sürdü. Bahçede söylenen türküler ve çekilen halaylarla 1 Mayıs sabahında buluşmak üzere şenlik sona erdi.
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...