Buradasınız
UİD-DER İSGK İşçilerle Buluşmaya Devam Ediyor
İş kazaları dur durak bilmiyor. Her ay ortalama 100 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor, binlercesi sakatlanıyor, meslek hastalıklarına yakalanıyor. İşçilerin en yakıcı sorunlarına eğilen UİD-DER, bu sorunun çözümü için canla başla çalışıyor.
“İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” adlı kampanya ile UİD-DER, işçilerin desteğini alıyor ve işçileri bu talep etrafında bir araya getiriyor. İşte bu bağlamda UİD-DER İşçi Sağlığı ve Güvenliği Komitesi bir dizi sokak etkinliği organize ediyor. 25 Ağustos Pazar günü UİD-DER İSGK, Gebze Eski Çarşı’da sokak etkinliği düzenleyerek işçilerle buluştu. Metal, petrokimya, sağlık, maden, inşaat, taşımacılık, dokuma ve daha pek çok sektörde çalışan işçiler kampanyaya sahip çıkıp, yoğun ilgi gösterdiler.
Resim Sergisi: Bakmadan Geçme!
Gebze çok büyük bir sanayi kenti ve her gün çok sayıda iş kazası yaşanıyor. Her işçi iş kazalarıyla bir biçimde karşılaşıyor, ya kendisi ya arkadaşı ya ailesinin içinden mutlaka iş kazası yaşayan birileri bulunuyor. UİD-DER İşçi Sağlığı ve Güvenliği Komitesi, sokak etkinliğinde bu sorunun ne kadar can yakıcı olduğunu gösterebilmek için bir resim sergisi açtı. Sergide, iş kazalarında ellerini kaybetmiş işçilerin resimleri, büyük bir patlamayla vücudunun tamamı yanmış işçilerin resimleri, makinenin dişlileri arasında feci şekilde can vermiş işçilerin resimleri vardı. İşçiler bu resim sergisine bakmadan geçmediler. Kendileri gibi işçi olan bu resimdeki işçi kardeşlerine bakanlar yaşananlara lanet okudular.
Pek çok Gebzeli işçi, yaşamını yitiren işçi kardeşlerinin resimlerinin karşısından dakikalarca ayrılmadılar. Bu resimler karşısında kadınlar, erkekler, genç çocuklar duygulandı. Sokak sergisi işçileri derinden etkiledi ve işçiler UİD-DER’in yürüttüğü bu kampanyaya imzalarıyla, dayanışmalarıyla destek olmaktan geri durmadılar.
İSGK Masası: İşçilerin Sorularını Yanıtladı
Sokak etkinliğinde ayrıca işçilerin sorunlarını dinleyen ve işçilere hukuki yardımda bulunan İSGK masası vardı. UİD-DER İşçi Sağlığı ve Güvenliği uzmanları işçilerden gelen sorulara cevap verdiler. Bu masaya, iş kazasında parmaklarını kaybetmiş işçiler, iş kazası geçirdiği için işten atılan işçiler, eşini iş cinayetinde kaybetmiş çaresiz eşler, yetim kalmış çocuklar başvurdular. İş kazası mağdurları ve işyerlerinde çeşitli sorunlar yaşayan işçiler yaşadıkları acılara ve sorunlarına çare aradılar.İSGK masası, işçilerden gelen sorulara cevap verip hukuki yardımda bulunurken, diğer taraftan da fabrikalarda hayat kurtaran en önemli şeyin işçilerin örgütlü davranması olduğunu vurguladılar. İşçilerin işyerlerinde bir araya gelebilmesi için yapılması gereken çalışmalar hakkında bilgi verdiler.
İş Kazalarını Yaşayanlar Anlatıyor: Artık Yeter!
UİD-DER İSGK tarafından düzenlenen sokak etkinliğine istisnasız her sektörden işçiler sahip çıkıp destek oldular. İşçiler bir yandan imzalarını attılar diğer yandan da yaşadıkları iş kazaları örneklerinden bahsettiler. İmza standına gelen bir metal işçisi, çalıştığı sektörün ağır ve tehlikeli işkollarına girdiğini buna rağmen iş güvenliği önlemlerinin alınmadığını anlattı. Bu işçi, etkinliğimizden iki gün önce yaşadığı bir olayı şöyle paylaştı: “Arkadaşımın çalıştığı makine devamlı bozuluyordu, sürekli bakımcı arkadaşım gelip makineyi tamir etmeye çalışırdı. İki gün önce makine tamirini yapan arkadaşım, makinenin üstünden düştü ve yerlerin kaygan olması nedeniyle kafasını feci şekilde metal takozuna çarparak iş kazası geçirdi. Arkadaşımın durumu ağır, hâlâ yoğun bakımda bulunuyor.” Başka bir işçi ise yaşadığı iş kazası sonrasında olanlardan şöyle bahsetti: “Ben bundan 1 yıl önce fabrikada çalışırken iş kazası geçirdim ve dört parmağımı kaybettim. Ardından patron beni özel hastaneye götürdü, öyle olunca iş kazası olarak göstermedi. Raporum bittiğinde tekrar çalışmaya başladım ama kısa sürdü. Patron kopan parmaklarımdan dolayı iş yapamayınca beni işten çıkardı ve yaşadığım iş kazası sanki benim suçummuş gibi iş kazasını üzerime yıktı.”
Bir işçi çocuğu ise babasını taş ocaklarında çalışırken iş kazasında kaybettiğini anlattı. İşçi çocuğu, babasının ölümünün ardından yaşadığı travmadan bahsetti. Babasının başına gelen iş kazasını anlatırken boğazı düğümlendi, gözyaşlarına hâkim olamadı. Bir hemşire imzasını atarken gözlerinin önünde yaşanan bir olayı şöyle betimledi: “Bir fabrikadan bir işçi iş kazası geçirmişti ve hastaneye geldi. İş kazası geçiren işçiyle ilgilenirken, işçinin yanında patronu olduğunu gördüm. İşçi acı içinde kıvranırken patron ise işçiyi azarlıyordu ‘senin suçun, elini biraz daha çabuk tutsaydın ya’ diye. İşçi ‘ben bu halimle evimi nasıl geçindireceğim, çocuklarıma nasıl bakacağım?’ diye feryat ederken patronu ise pişkin pişkin onu azarlamaya devam ediyordu.”Gebze’nin en büyük metal fabrikalarının birinde çalışan ağabeyinin kolunu pres makinesine nasıl kaptırdığını anlatan genç bir kadının patronlara öfkesi çok büyüktü: “Ağabeyim kendi makinesi olmamasına rağmen pres makinesini temizlemeye gönderilmiş. Pres makinesi birden çalışmaya başlamış ve kolunu kapmış. O makine normalde kolla beraber kafayı da içine çekiyormuş. Ağabeyim bunu bildiği için can havliyle vücudunu çekerek kolundan ayırmaya çalışmış. Önce başaramamış. Sonra çocuklarının sesini duymuş. Acıyla kendini çekerek kolunun kopmasını sağlamaya çalışmış. Hâlâ kırılan kemiklerinin sesini duyduğunu anlatıyor bize.”
İşçilerin yaşadığı acıları tarif etmek mümkün değil! Bu acılar da bu acıları yaşayan insanlar da gerçektir. UİD-DER, iş kazalarının ve bu kazaların yarattığı yıkımların önüne geçmek için çalışmalarını ara vermeden sürdürecek. Gerekli iş güvenliği önlemlerinin alınması ve iş cinayetlerinin önüne geçilmesi için birleşmek ve örgütlü hareket etmek gerekiyor. UİD-DER, işçileri bu yakıcı sorunla mücadele etmek için mücadeleye davet ediyor. Çünkü iş cinayetlerini başka türlü durdurabilmenin yolu yok.
İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!
İnsan Gibi
İkramiyelerimiz Elimizden Alınıyor
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...