Buradasınız
UİD-DER Nedir, Neyi Savunuyor?
Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER), çeşitli işkollarında faaliyet yürüten İşçi Öz-Eğitim Grupları tarafından 2006 Haziranında kuruldu. İşçi Öz-Eğitim Gruplarını oluşturan mücadeleci-öncü işçiler, uzun yıllar sendika tabanlarında, fabrikalarda, grev ve direniş yerlerinde çeşitli çalışmalar gerçekleştirdiler. İşçi sınıfının ruhuna uygun bir disiplinle yapılan çalışmalar ve kesintisiz sürdürülen faaliyetler meyvesini UİD-DER ile verdi. Sahip olduğumuz bu mevziyi güçlendirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
UİD-DER, işçi sınıfının birliğini ve dayanışmasını güçlendirmek, patronların sömürü düzenine karşı verilen mücadeleyi yükseltmek için kuruldu. Derneğimiz işçi sınıfı içinde planlı, disiplinli ve sabırlı çalışmalarla hedeflerine doğru kararlı adımlarla yol almaya devam ediyor.
UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!
İşçi semtlerinde ve fabrikalarda yürüttüğümüz azimli çalışmalarla UİD-DER büyüyor, çeşitli kentlerdeki sanayi bölgelerinde temsilcilikler açıyor. 2008’den bu yana İşçi Dayanışması bültenimiz her ay düzenli olarak binlerce işçiye ulaşıyor, işçilerin kürsüsü haline geliyor. İşçi sınıfının hak ve çıkarlarını savunmak, örgütlü mücadelesini yükseltmek için faaliyetlerimizi daha fazla işçiyle buluşturmayı sürdürüyoruz.
UİD-DER çeşitli konularda işçilere yönelik eğitim çalışmaları düzenliyor. Bu eğitim çalışmalarında işçi sınıfının mücadele tarihinden, güncel, siyasal ve ekonomik gelişmelere dek çeşitli konularda sunumlar yapılıyor. Eğitimler canlı sunumlar eşliğinde slâytlar, şiirler ve müziklerle desteklenerek başarıyla gerçekleştiriliyor. Eğitim faaliyetlerimizi temsilciliklerimizin yanı sıra, çeşitli işkollarında örgütlü sendika şubelerinde de gerçekleştirebiliyoruz. Birçok genç işçi arkadaşımız bu etkinlikler sayesinde, işçi sınıfının ulusal ve uluslararası mücadele deneyimlerinden haberdar oluyor ve bu sayede sınıfına olan güvenini tazeliyor. İşçi sınıfının bağımsız çıkarları temelinde tutum almayı ve mücadele etmeyi öğreniyor.
UİD-DER, kuruluşundan bu yana, işçi sınıfının yakıcı sorunları temelinde mücadeleye atılması ve örgütlenmesi için kampanyalar yürütüyor. Kıdem tazminatlarımızın elimizden alınmak istenmesine, iş kazalarına ve iş cinayetlerine, uzayan iş saatlerine ve düşük ücretlere karşı yürüttüğümüz kampanyalar başta olmak üzere tüm kampanyalarımız, eylemlerimiz işçilerden büyük destek görüyor. Başarıyla yürütülen bu kampanyalarda yüzlerce UİD-DER’li işçi görev alıyor.
İşçi sınıfının dayanışma ve mücadele kültürünü geliştirmeye yönelik çeşitli faaliyetler gerçekleştiriyoruz. İşçi sınıfının kolektif kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla tiyatro, film, müzik, koro, şiir, basın, kitaplık kolu çalışmaları ve futbol turnuvaları organize ediyoruz. Derneğimiz bünyesinde yürütülen faaliyetlerde görev alan işçiler, işçi kardeşlerini kapitalist sömürü düzenine karşı bir araya getirirken birleşen işçilerin neleri başarabileceğini ortaya koyuyorlar. UİD-DER İşçi Tiyatrosu ve UİD-DER Müzik Grubu, yaratıcılıklarıyla işçilerin kendi sınıflarına olan güvenini pekiştiriyor. UİD-DER Müzik Grubu grev ve direniş yerlerinde mücadele ezgilerini seslendiriyor. Bu ezgiler mücadeleci işçilere güç ve moral veriyor.
UİD-DER Kadın Komitesi kadın işçilerin sorunlarına eğiliyor, direnişçi kadın işçilere desteğini sunuyor, çeşitli direniş ve grevleri ziyaret ederek işçilerle dayanışmasını ortaya koyuyor. Emekçi kadınların taleplerini mücadeleyle yükseltiyor.
UİD-DER İşçi Sağlığı ve Güvenliği Komitesi ise işçilerin iş kazalarına karşı duyarlılığını ve mücadelesini yükseltmek için çeşitli çalışmalar yapıyor. İş kazası geçiren işçilerle, iş cinayetlerine kurban giden işçilerin aileleriyle dayanışma gösteriyor.
Derneğimiz UİD-DER, sendikaları bürokrasinin pençesinden kurtarmak ve sendikalarda mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hâkim kılmak için var gücüyle çalışıyor. Çeşitli sektörlerde grev ve direnişler yürüten sınıf kardeşlerimize dayanışma ziyaretleri organize ediyoruz ve mücadelelerine omuz veriyoruz. Fabrika ve işyerlerinde, işçilerin örgütlenme mücadelesini büyük bir sabır ve disiplinle ilerletmeye çalışıyoruz. İşçi sınıfının ulusal düzeyde verdiği mücadeleyi uluslararası dayanışmalarla güçlendirmek üzere kampanyalar ve çalışmalar yürütüyoruz.
Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Mücadele Birliği!
UİD-DER’li işçiler olarak sınıf mücadelesini sadece ulusal değil uluslararası düzeyde de örgütlemek gerektiğine inanıyoruz. Bizler, sermayenin küreselleştiği ve tüm dünyayı avucunun içine aldığı bugünün koşullarında, sömürücü sınıfların işçi ve emekçileri bölmek için kışkırttıkları ulusal, dinsel, ırksal, cinsel, her türlü ayrımcılığın karşısında duruyoruz. Bizler, işçi sınıfının uluslararası bir sınıf olduğuna ve bu yüzden de hem birliğinin hem de mücadelesinin uluslararası düzeyde sağlanması gerektiğine inanıyoruz.
Dünyayı kan gölüne çeviren emperyalist savaşlara karşı, işçi sınıfının enternasyonalist çıkarlarını temel alarak, çeşitli faaliyetler sürdürüyoruz. Gerek katıldığımız mitinglerde, gerekse düzenlediğimiz eğitim etkinliklerinde emperyalist savaşların ancak işçi sınıfının uluslararası mücadelesiyle durdurulabileceğini ve dünyaya barışın işçi sınıfı iktidarı ile geleceğini kararlılıkla dile getiriyoruz. Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını savunan işçiler olarak, Kürt halkı başta olmak üzere tüm ezilen halkların ulusal-demokratik mücadelesini haklı buluyor ve destekliyoruz. Burjuvazinin halkları birbirine düşman eden milliyetçi ve şovenist fikirlerine karşı enternasyonalist fikirlerin işçi hareketi içinde yerleşmesi için mücadele veriyoruz.
UİD-DER, hangi ulustan olursa olsun işli-işsiz, taşeron-kadrolu, sendikalı-sendikasız, kadın-erkek tüm işçilerin sınıf çıkarları ekseninde birleşerek sermaye sınıfına karşı mücadeleyi yükseltmeleri için çaba sarf ediyor. Biliyoruz ki, işçi sınıfının hiçbir bölüğü tek başına kurtuluşunu sağlayamaz.
Emperyalist savaş, ekonomik kriz, işsizlik, yoksulluk ve açlık, kapitalist sistemin barbar yüzünü ortaya seriyor. İnsanlık ve doğa sermayenin sultası altında yok oluşa sürükleniyor. İnsanlığı ve doğayı bu yok oluştan kurtaracak yegâne güç dünya işçi sınıfıdır. Kapitalizm kendiliğinden değil ancak dünya işçi sınıfının vereceği kararlı mücadele sayesinde yıkılabilir. Bütün ülkelerin işçileri önünde duran yegâne seçenek mücadele etmektir. Zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yok, kazanacağımız koca bir dünya var!
Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşin!
Dayanışma
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...