Buradasınız
UİD-DER Sarıgazi’de 1 Mayıs Etkinliği
Sarıgazi’den bir işçi
UİD-DER Sarıgazi temsilciliğimizde 1 Mayıs şenliğimizi düzenledik. Şenliğimize birçok farklı sektörden işçi, çocukları ve eşleriyle katıldılar. Dünden bugüne uzanan 1 Mayıs’ın ve haklarımızın nasıl elden edileceğinin anlatıldığı şenliğimizde, işçilerin alanlara çıkarak taleplerini haykırması gerektiğine vurgu yapıldı. Mücadele eden işçi sınıfı bir kere istemeye görsün. Kararlı ve dirençli bir mücadele yürüttüklerinde, istediklerini patronlar sınıfının ellerinden koparıp alabilir. Dünya işçi sınıfının, 8 saatlik iş günü mücadelesinin sembolü olan 1 Mayıs bunun kanıtıdır.
Marşlarımızla, türkülerimizle ve şiirlerimizle coşkulu geçen etkinliğimizde, işçi arkadaşlarımız 1 Mayıs gününü heyecanla beklediklerini söylediler. Ekrana yansıyan 1 Mayıs görüntüleri ve UİD-DER kortejinin gelincik tarlası görünüşü hepimizi heyecanlandırdı. Derneğimizle yeni tanışmış birçok genç işçi arkadaşımız, “Bu yıl ilk kez 1 Mayıs’a katılacağım. Ben de UİD-DER kortejinin içinde bulunmak ve görev almak istiyorum” dedi.
Etkinliğimiz bitmesine rağmen işçi arkadaşlarımız derneğimizden ayrılmadılar ve çaylarımızı yudumlarken sohbetimize devam ettik. Bugün 8 saat çalışan işçi neredeyse yok gibi. İş saatleri sürekli uzatılıyor, ücretler düşürülüyor. Geçim sıkıntısı her işçinin sırtına daha fazla yük bindiriyor. Etkinliğimize katılan işçiler, iş saatlerinin uzatılması yetmezmiş gibi bir de fazla mesailerle daha fazla çalışmak zorunda kaldıklarını anlattılar. Çalışma temposu her geçen gün artırılıyor. Genç bedenler çok daha erken yaşlanıyor, genç yaşta çürüyor. İş cinayetlerinde nice canlar yitip gidiyor.
İşte tüm bunlara karşı, 1 Mayıs alanında yerimizi alalım. Güçlü ve gür sesimizle sloganlarımızı, taleplerimizi patronlar sınıfına haykıralım. Patronlar sınıfının bizlere çektirdikleri acılara, çilelere karşı 1 Mayıs’ta gücümüzü dosta düşmana gösterelim.
Yaşasın Dünya İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs!
Dayanışma
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...