Buradasınız
UPS Kargo Direnişçileri UPS Genel Merkezi Önündeydi
Zeytinburnu’ndan bir grup işçi
UPS’de işten atılan işçiler, direnişlerinin 15. gününde UPS Genel Merkezi önünde kitlesel bir basın açıklaması yaptılar. İşçilerin aileleriyle birlikte katıldığı eyleme UİD-DER’li işçiler ve çeşitli demokratik kitle örgütleri de destek verdi.“Sendika düşmanlığına direneceğiz” diyen UPS direnişçileri, Zonguldak’ta gerçekleşen grizu patlamasına karşı duydukları öfkeyi,“Zonguldak’ta Ölümler Kader Değildir!”, “İşçi Katili İşbirlikçi AKP!” sloganları ile haykırdılar.
TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk’ün yaptığı basın açıklaması Zonguldak’ta yaşanan katliamın kınanması ile başladı ve bunun sebebinin taşeronlaştırma olduğu vurgulandı.
Açıklamanın devamında, yasadışı bir şekilde işçilere sendikadan istifa baskısı yapan UPS yöneticileri şu sözlerle uyarıldı: “Hile ile, baskı ile, işçi kıyımı ile bu sorunu çözemezsiniz. Sorun devam ettikçe o koltuklarınızda rahat oturamazsınız. Her yerde karşınıza çıkacağız. Sendika düşmanlığınızı uluslararası federasyonumuz ITF (Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu) aracılığıyla bütün dünyaya teşhir edeceğiz.”
UPS işçileri ile uluslararası dayanışma
Basın açıklamasında, 19 Mayısta Londra’da düzenlenen ITF/UNI Global Delivery (Küresel Dağıtım) toplantısında, TÜMTİS üyesi UPS işçileriyle dayanışmak üzere alınan kararlar da duyuruldu. Bu toplantıda, ITF ve UNI’ye bağlı 41 sendikadan 72 katılımcı bir araya gelerek şu çağrıyı yaptılar:
ITF ve UNI, tüm üye sendikaları, TÜMTİS ve Türkiye’deki UPS çalışanlarıyla,
UPS CEO’suna ve Türkiye’deki yönetime protesto mektupları göndererek,
Kendi ülkelerindeki UPS yönetimleri ile bağlantı kurup Türkiye’deki işçi haklarının ihlal edilmesiyle ciddi şekilde alakadar olduklarını göstererek,
Bu sorunu sendika yayınlarına ve yerel medyaya taşıyarak,
Tüketiciler olarak anlaşmazlık süresince başka kargo firmalarını kullanarak,
İstanbul’daki direniş alanına sendika delegasyonu göndererek, maddi ve manevi dayanışmaya çağırır.
Direnişçilerin çocukları diyor ki...
Direnişçi işçiler eyleme eşleri ve çocukları ile birlikte katıldılar.“UPS’de İşçi Kıyımına Sendika Düşmanlığına Son” yazılı pankartın önünde yer alıyordu işçi çocukları. 8 yaşındaki Servet’e “neden buradasın” diye sorduk, “Büyüyünce ben de işçi olacağım. Bugün babamı desteklemeye geldim” dedi. 10 yaşındaki Cem ve 14 yaşındaki Oğuz’a, “siz işçi olduğunuzda işten atılırsanız ne yapacaksınız” diye sorduk ve şu yanıtı aldık: “Biz hepimiz aynı işyerinde çalışacağız, işten atılırsak da hep birlikte babalarımız gibi direneceğiz. Patronlar kötü, buraya işçiler geliyor.”
16 yaşındaki Kübra ise şunları söyledi: “Babam ve arkadaşları 15 gündür direniyor. Patronlar hâlâ görmezden gelmeye çalışıyorlar. Onlar ne düşünürse düşünsün, bu kadar insan direniyor ve mutlaka kazanacaklar. Meslek lisesinde okuyorum. Bu eyleme okuldan sadece ben geldim ama bir daha sonraki eyleme liseliler olarak çok kişi geleceğiz.”
İşçi sınıfı, işçilerden ve ailelerinden oluşur. Direnişçi işçilerin ailelerini mücadele alanlarına getirmeleri, bu yüzden çok önemli ve anlamlıdır. Direnişteki işçi yalnız olmadığını bilir, ailesinden de güç alır. Eş ve çocuklar evlerinde beklerken, onları nelerin beklediğini göremezler. Patronların karşısına yalnızca direnişçi işçiler olarak değil, direnişçi aileler olarak da çıkmalıyız.
ONLAR
UİD-DER’le 1 Mayıs’a Katılmak
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...