Buradasınız
"Uyanıştan Başkaldırıya" Bakırköy’deydi
“Uyanıştan Başkaldırıya” adlı tiyatro oyunumuzun ikinci gösterimi Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi Turhan Tuzcu sahnesinde yapıldı. Anadolu yakasında yapılan ilk gösterimde olduğu gibi ikinci gösterimde de salonu dolduran işçi ve emekçiler oyunumuzu dakikalarca ayakta alkışladılar.
Avrupa yakasındaki etkinliğimizin hazırlıkları Mayıs ve Haziran boyunca sürdü. Fabrikalar ve işçi semtlerinde sürdürdüğümüz çalışmalar neticesinde, oyun günü salon tamamen doldu. Oyunumuzu izleyenler arasında DİSK’in kurucu önderi Kemal Türkler’in eşi Sebahat Türkler, 1963 Kavel grevini yaşamış işçilerden Hamit Şimdi, Tüm Bel-Sen 1’Nolu yöneticilerinden Faik Deli ve birçok fabrikadan işyeri temsilcisi de bulunmaktaydı.
1970 yılının 15-16 Haziranında önemli bir evreye giren sınıf mücadelesi, uyanıştan başkaldırıya dönüşmüştü. Bu büyük dönüşümün grevlerde, fabrikalarda, sendikalarda ve işçi evlerinde nasıl yaşandığını UİD-DER İşçi Tiyatrosu sahneye taşıdı. O iki büyük direniş günü boyunca işçi sınıfımız çıkartılmak istenen yasayı burjuvaziye, düzen partilerine, devletin kolluk güçlerine, medyaya ve Türk-İş bürokratlarına rağmen parçalamayı başarmıştı. Burjuvaların korkusu o denli büyüktü ki, çareyi İstanbul’u terk etmekte bulmuşlardı.
UİD-DER İşçi Tiyatrosu işçi sınıfının mücadele geleneğini unutmadı, unutturmadı, unutturmayacak. İşçi sınıfının büyük şairi Nazım Hikmet de, mücadeleci işçiler üzerinden anıldı. Grevci işçiler Nazım Hikmet’in şiirlerini okudular ve onun işçi sınıfı için değerini anlattılar.
İşçi sınıfının bugünkü genç kuşakları, geçmiş sınıf mücadelesi deneyimlerinin zenginliğini, güzelliğini ve coşkusunu işçi tiyatromuz aracılığıyla bir kez daha yaşadılar. Uyanıştan Başkaldırıya adlı oyunumuzu izleyen işçiler, oyunu çok beğendiklerini dile getirdiler. 15 Haziran gününün canlandırıldığı sahnede işçilerin sağladığı birlik ve mücadele gücünün kendilerine örnek olacağını söylediler. Oyunu izleyen işçi kardeşlerimiz bugünkü mücadelelerin başarıya ulaşması için de, işçilerin o yıllarda olduğu gibi örgütlenmesi, disiplinli olması, patronların oyunlarına karşı uyanık olması gerektiğini vurguladılar. Kavel işçisi Hamit Şimdi, oyunun yazarına ve oyuncularına teşekkür ederek, “çok başarılı bir oyun, bugünün işçilerine onlarca doğru mesaj veren bir çalışma” diyerek duygularını dile getirdi. Sebahat Türkler de oyunda DİSK’in unutulmaz önderi Kemal Türkler’i canlandıran işçi arkadaşımıza teşekkür ederek, tüm oyuncuları başarılarından dolayı kutladı.
Oyunumuzda dile getirildiği gibi, işçi sınıfı dünyayı saran sömürü zincirlerini kıracak, sınıfların ve sömürünün olmadığı kardeşçe bir dünya kuracak. Bu mücadele gelecek güzel günler uğruna bugünden mücadeleye atılanların eseri olacak!
Oyunumuzun son gösterimi Gebze’de yapılacak. Tüm sınıf dostlarımızı Uyanıştan Başkaldırıya’yı izlemeye davet ediyoruz.
46. Yılında Kavel Destanı
Dearsan Tersanesinde Direniş
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...