Buradasınız
Vanlı İŞKUR İşçileri Ankara’da İş Aş Barış İstedi
2011 yılında meydana gelen Van depreminin ardından Van halkının yaraları sarılmadığı gibi bu yaraları her geçen gün daha da derinleştiren türlü saldırılar gerçekleştiriliyor. Depremde evlerini, sevdiklerini, işlerini kaybeden emekçiler, yaşamlarını zorluklar içinde devam ettirmeye çalışıyorlar.
2011 yılındaki depremin ardından işlerinden olan işçilerden 7 bin 286 kişi İŞKUR bünyesinde, milli eğitim, belediye, il özel idare, aşevi, müftülük gibi çeşitli işyerlerinde sözleşmeli olarak çalışmaya başlamıştı. İşçiler, yılın 7-8 ayında İŞKUR’a bağlı olarak çalışıyor ve diğer zamanlarını da ya işsiz geçiriyor ya da 500 lira gibi ücretlerle çalışmak zorunda kalıyorlardı. Ancak geçtiğimiz Haziran ayında İŞKUR işçilerin işine son verdi. İşçilerin bu duruma tepki göstererek oturma eylemi başlatmaları ve Bakanlar, Başbakan, Cumhurbaşkanı ile görüşmeleri üzerine İŞKUR bin civarında işçiyi işe alacağını duyurdu ve işten çıkardığı işçilere de bu alım için başvurabileceklerini söyleyerek tepkileri savuşturmak istedi. Ancak başvuru sayısı 40 bine yaklaşmış bulunuyor. İşçiler, zaten 1000 kişilik kontenjan için kimin alınacağının önceden belli olduğunu ve kendilerinin hiçbir şansı bulunmadığını ifade ediyorlar.
Bu durumun ardından seslerini duyurmak için Ankara’ya yürümek isteyen işçiler polis engeliyle karşılaştılar. Hükümet, polisi işçilerin üzerine saldı ve gazlı, tomalı, coplu saldırılar ciddi yaralanmalara neden oldu. Ancak işçiler her türlü güçlüğe rağmen bazen kilometrelerce yürüyerek, bazen misafir oldukları köylerde köylülerin topladıkları para ile kiralanan araçlarla ve benzeri yöntemlerle Ankara’ya gelmeyi başardılar.
9 Eylül’de yola çıkan, 14 Eylül akşamı Ankara’da olan işçiler, 15 Eylül sabahı Abdi İpekçi Parkı’nda toplandılar. Burada mağduriyetlerini dile getiren işçilere KESK Genel Başkanı Lami Özgen de destek verdi. Özgen şöyle konuştu: “90 gündür direnen, ekmek ve hak alma mücadelesini onurlu bir şekilde sürdüren arkadaşları selamlıyoruz. Hak arama mücadelesi yasadışı bir mücadele değildir, en onurlu mücadeledir. Ancak yönetenler bunu yasadışı göstermeye çalışmaktadır. İşçinin, emekçinin aşına göz dikmek AKP’nin fıtratında vardır. Ne olursa olsun sonuna kadar biz size gereken desteği sunacağız.”
Özgen’in konuşmasının ardından sözü alan Ethem Altın adlı işçi durumlarına ilişkin açıklama yaparak basına ve kamuoyuna bilgi verdi. Altın şöyle konuştu: “Bizim davamız ‘ekmek’ davasıdır. Yasadışı bir şey yapmadık, kimseyi rahatsız etmedik. Bize ‘3 gün ancak dayanırlar’ dediler ama biz her türlü zorluklara karşı yılmadık ve şimdi Ankara’dayız.” Altın, elindeki ekmeği göstererek şöyle devam etti: “Bu ekmek elimizden alınmıştı, tekrar geri istiyoruz.” Özgen ve Altın’ın konuşmalarına işçiler, “İş, Aş, Barış”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak”, “Van’dan Ankara’ya Selam Olsun”, “Direne Direne Kazanacağız” sloganlarıyla destek verdiler. Konuşmaların ardından işçilerden oluşan 4 kişilik bir heyet görüşmelerde bulunmak üzere Meclis’e geçtiler.
Eylemin ardından işçilerin parktaki bekleyişi devam etti. İşçi Dayanışması’na konuşan işçiler yürek burkan açıklamalarda bulundular. Aldıkları ücretlerden başka gelirleri olmayan 3-4 çocuklu işçiler uzun süredir işsiz olduklarını, kara kara çocuklarını okula nasıl göndereceklerini düşündüklerini anlattılar. Kimisi çocuğunu okula kayıt ettirememiş. Kimisi okul ihtiyaçlarını alamamış. Kimisi okul için servis parasını ödeyemediğinden çocuğunu okula gönderememiş. Aldıkları ücretler yetmediği için karın tokluğuna günübirlik işlerde çalışmak zorunda kalmışlar. Depremden sonra evsiz kalan işçilerin kimi kirada otururken kimi de maliyeti 35-40 bin olan TOKİ konutlarını 85-90 bin liraya almak zorunda kalmış ve büyük borçların altına girmiş. İşten atılan işçiler bu borçlarını ödeyemez olmuşlar.
Meclis’ten dönen işçi heyeti sadece HDP Van milletvekili Nazmi Gür ile görüşebildiklerini, diğerlerini ise yerlerinde bulamadıklarını açıkladılar. İşçilerle birlikte Abdi İpekçi Parkı’na gelen Nazmi Gür; parti olarak karar aldıkları, maddi-manevi işçilerin yanında olacakları açıklamasında bulundu.
İşçiler akşam geç saatlere kadar Abdi İpekçi Parkı’nda beklediler. Ardından, bir gün sonra yine aynı yerde buluşmak üzere kendileri için hazırlanan misafirhane, parti ve sendika binalarına gittiler. 16 Eylül günü Çalışma Bakanı ile bir görüşme yapılacak ve işçiler taleplerini bir kez daha iletecekler.
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...