Buradasınız
Vardiyalı İşçinin Uyku Mücadelesi
Kıraç’tan bir kadın işçi
Gece sabaha kadar çalışmışım, gözlerimden uyku akıyor. Eve gelip uyumaya çalışıyorum. Tam uykuya dalmak üzereyim ki sokaktan yüksek ve rahatsız edici bir ses yükselmeye başlıyor. “Sütçü geldi sütçü!” Bas bas bağırıyor. Yastıkla kulaklarımı kapatıp tekrar uykuya dalıyorum. Sonra gene kulaklarımı tırmalayan bir ses duyuyorum. “Çanakkale domatesi geldi, domates, Çanakkale domatesi!” Kendimi sakinleştiriyorum, “şimdi gider, sen uyu” diyorum. Gece uykusuz kalmamak için uyumak zorundayım, zor bela gene uykuya dalıyorum. Bir kadın sesi “hanımların dikkatine overlok makinesi ayağınıza geldi. Halı kenarları, paspas kenarları, itina ile dikilir, beş dakika içinde teslim edilir.” En sonunda da patatesçinin gelmesiyle artık sinirlerim tavan yapmış bir durumda kalkıp camdan onlara “ne bağırıyorsunuz, burada uyumaya çalışıyorum değil mi” diyesim geliyor, ama sonra vazgeçiyorum. Çünkü normal olarak insanlar gündüz vakti ekmek parası kazanmak için çalışıyorlar. Normal olmayan benim gündüz uyumam.
Vardiyalı çalışınca insanın nevri dönüyor. Patronların doymayan açgözlülüğü işçileri yedi gün yirmi dört saat çalıştırıyor. Fabrikanın genelinde kadın işçiler çalışıyor. Gece vardiyasında kadınlar ayakta uyuyor. İşçi kadınlarla kendi aramızda sohbet ediyoruz: “Bizim gece vakti ne işimiz var burada?” Evimizde uyumak sabah da insan gibi işimize gelmek varken biz gecenin bir vakti çalışıyoruz. Birçoğumuzda mide rahatsızlığı var. Sindirim sistemimiz bozuluyor. Onun için de ne midemiz ne de vücudumuz dinleniyor. Patronlar daha çok para kazanırken biz işçiler sağlığımızı kaybediyoruz. İşçi sınıfına insani olmayan çalışma koşullarını dayatan patronlardan ne zaman hesap soracağız? Biz işçilerin birlik olması için o kadar çok sebep var ki! Yeter ki kendi sorunlarımızı çözmek için örgütlenelim, gücümüzü birleştirelim. Herşey biz işçilerin elinde.
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...