Buradasınız
Vergi İndirimi İşçiye Değil Patronlara Yapılıyor!
Sancaktepe’den UİD-DER’li bir işçi
Hükümet patronlar için çalışmaya tüm hızıyla devam ediyor. Patronların üzerindeki bir “yük”ü daha hafifletmek üzere, kurumlar vergisi oranını düşürme çalışmaları yürütüyor. Kurumlar vergisi firmaların kurum kazançları üzerinden alınan vergi demektir. Yani firmaların kazançları için devlete ödedikleri gelir vergisi anlamına gelmektedir. Temmuz sonunda Maliye Bakanı Naci Ağbal kurumlar vergisini düşürmek için çalıştıklarını açıkladı.
Maliye Bakanı Naci Ağbal “Trump’ın bir anda kurumlar vergisini düşürmesi tesadüf değil. Biz 2006 yılında kurumlar vergisi oranını yüzde 33’ten yüzde 20’ye indirdik. Ama ben geçen gün bir tablo çıkarttım, şimdi bizden daha aşağı olan ülkeler var. Bence tartışmamız lazım. Kurumlar vergisi oranı Türkiye’de son derece önemli bir faktör” diyerek yapmak istedikleri değişiklik konusundaki niyetlerini belirtti. Ağbal, gelir vergisi ödemeyene yaptırım uygulayacaklarını belirtirken, “eğer iyi kazandığı halde ödemeyenin üzerine gitmezsem vatandaş benden hesap sorar” dedi. Fakat aynı zamanda işverenlerin tüm şahsi harcamalarını da gider olarak gösterip vergiden düşürülmesinin yolunu açacaklarını söyleyerek, asıl amaçlarının ne olduğunu da göstermiş oldu. Sanki patronlar az kazanıyormuş ve daha fazla paraya ihtiyaçları varmış gibi kurumlar vergisinde indirim çalışmaları yapan hükümet, işçilerin vergilerini düşürmeye yönelik hiçbir çalışma yapmıyor.
Bakanın açıklamasından sonra Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran yaptığı açıklamada, Kurumlar Vergisi’nin 2006 yılından bu yana yüzde 33’den yüzde 20’ye indirildiğini belirtirken, yeni indirimin vergi adaletinin sağlanması ve mükellef (yani patron!) psikolojisi açısından olumlu bir adım olacağını söyledi. Vergi oranının düşürülmesinin yanında işletme sahiplerinin ailevi harcamalarının da gider olarak gösterilmesinin yolu açılacak. Baran, düşünülen bu değişiklik için mükellef odaklı çalışmalarından dolayı Maliye Bakanlığına ve hükümete teşekkür etti. Hükümetin vergi indirimiyle ilgili çalışmasının kime yaradığı oda başkanının açıklamasından net bir şekilde anlaşılmaktadır.
Patronların gelir vergisini düşüren hükümet, işçilerin maaşları daha ellerine geçmeden %15 gelir vergisi kesiyor. Üstelik kesinti oranı yıllık vergi matrahı olan 13000 liranın üzerine çıktığında vergi oranı %20’nin üzerine çıkmaktadır. Bu da işçilerin maaşlarının düşmesine neden olmaktadır. İşçilerin zaten üç kuruş olan ücretinin %20’si vergi olarak kesiliyor, devlet bu oranı azaltmak için kılını kımıldatmıyor. Oysa patronlar dünya kadar kazanıyor. Buna rağmen vergi indirimi patronlara yapılıyor. Bu ne adaletsizlik! Faturaları ödüyoruz, o faturalarla birlikte pek çok vergi kalemi ödüyoruz, yiyecek, giyecek gibi temel ihtiyaçlarımızı satın aldığımızda vergisini de ödüyoruz. Yani hem gelir (doğrudan) vergisi hem de tükettiğimiz her şeyden alınan dolaylı vergi ödüyoruz. Ülke bütçesi esas olarak işçilerin-emekçilerin vergilerinden oluşuyor. Ama hizmet patronlara yapılıyor. İşçilerin vergilerinde hiçbir indirim planlamayan, bu adaletsizliği daha da büyüten hükümet, patronlar için her gün yen bir teşvik, yeni bir indirim düşünüyor. Tüm bunlar da gösteriyor ki, kapitalist düzende tüm hükümetler gibi AKP hükümeti de patronlara hizmet ediyor. Biz işçilerin bu saldırılara dur diyebilmesinin tek yolu örgütlü olarak mücadele etmekten geçiyor!
Elleri Var Özgürlüğün
Hayalini Adlandıramayan İşçi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...