“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...Merhaba dostlar,
Bu düzende patronlar işçilere verdikleri ücretleri kısmanın, işçilerin örgütlenmesine engel olmanın farklı yollarını arıyorlar. Mesela işçilerin belli vasıflar kazanarak işçi olmaktan çıkacakları yanılgısını yaratmak istiyorlar. Benzer bir durum bizim fabrikada da yaşandı.
Ben otomotiv sektöründe çalışan bir işçiyim. Şirkette “organizasyonel değişiklik” adı altında bazı yeni uygulamalar getirdiler. Bu uygulamalar neticesinde bazı işçi arkadaşlarımızın unvanını değiştirerek onları “beyaz yakalı” kadrosuna aldılar. Bu süreçte maaşlarında da ufak iyileştirmeler yapıldı beyaz yaka kadrosuna geçirilen işçilerin.
Sonra ne mi oldu? Bu arkadaşlar üretimde çalıştıkları için ofisteki diğer işçiler gibi olamadılar hiçbir zaman. Üretim devam ettiği için Cumartesi, Pazar günleri yine fabrikadaydılar. Üstelik “beyaz yaka”lı oldukları için fazla mesai ücreti de almadan. Yani anlayacağınız sorumlulukları artmıştı, unvanları yükselmişti ama bunun beraberinde hak gaspları da artmıştı. Üretimin aksamaması için bir problem çıktığında gecenin yarısında, mesai olduğunda pazarları dâhil mesai ücreti almadan gelen bu arkadaşlarımızın tek dertleri kendilerine verilen sorumluluğu layıkıyla yerine getirmek oldu. Sonra bir gün bu işçilerden biri bu yoğun çalışma temposu nedeniyle hastalandı ve bir gün işe gelmedi. Patron da gelmediği günün ücretini işçiden kesti. Arkadaşımız o kadar şaşırdı ve sinirlendi ki bu duruma gün boyunca öfkesi geçmedi.
İşyerlerimizde formen, usta, sorumlu, şef, memur (masa başı işçisi) gibi unvanlarda çalışan işçiler, “beyaz yaka” kadrosuna alınıyor. “Beyaz yaka”lı işçiler, fazla mesai ücreti alamıyor, işyerlerinde sendika varsa bile bu sendikaya üye olamıyor, sendikalı işçilerin yararlandığı haklardan yararlanamıyorlar. Genellikle bu işçilerin diğer işçilerden kendilerini farklı hissetmelerini sağlamak için çabalanıyor ve maalesef başarılı da olunuyor.
Merak ediyorum dostlar, aynı patrona çalıştığımız halde neden bizleri farklı renk yakalara bölüyorlar? Eğitim durumumuz, sorumluluğumuz, niteliğimiz ne olursa olsun hepimiz işgücünü patrona satarak hayatını kazanan işçileriz. Bu nedenle burjuvazinin yarattığı bu yapay ayrımlara kanmayıp hak gasplarına karşı hep beraber mücadele etmeliyiz.
“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...Bir seçim sürecinde daha burjuva siyasetçiler, yani patronların siyasi temsilcileri sahnedeler. Milyon dolarlık reklam kampanyaları eşliğinde, işçileri yalanlarına inandırmak için kapı kapı geziyorlar. İşçilere, emeklilere...